Page 558 - Risale-i Nur - Şualar
P. 558

560                                                                                                                                    ŞUÂLAR


              Kur'an-ı Mu'ciz-ül Beyan'ın İ'caz-ı Manevîsinden fışkıran ve bir Nur-u
          İlahî olan Risale-i Nur önünüzdedir. Madem İmanı kazanmak ve İman ile
          bu  dünyadan  Dâr-ı  Saadet-i  Bâkiye  gidebilmek  İnsanların  her  mes'e-
          lesinden  üstün  en  büyük  Davasıdır.  Ve  madem  Risale-i  Nur  Kur'anın
          Feyziyle  Hakaik-i  İmaniyeyi  Ders  verip,  yüz  binlerle  Onu  okuyup
          yazanların  kat'î  şehadetiyle  ve  bir  çok  Âyat-ı  Kur'aniye  ve  Ehadîs-i
          Muhammediye  (A.S.M.)  kudsî  beyanatı  ve  İmam-ı Ali  (R.A.)  ve  Gavs-ı
          Geylanî  (R.A.)  misillü  birçok  Ehl-i  Velayetin  takdirkârane  tavsiyeleriyle
          Risale-i Nur o Davayı kat'î kazandırıyor. Elbette ve  elbette sizler yüksek
          Adalet ve Hakikatperverliğinizle, her türlü fâni endişelerin fevkinde yüksek
          Hakperestliğinizle Risale-i Nur'un o hakkanî ve Kur'anî çehresini ve hakikî
          kıymetini takdir ile görüp anlayacaksınız. Ve Risale-i Nur'un Talebelerinin
          de Cenab-ı Hakk'ın Rızasından başka bir maksad peşinde koşmadıklarını
          göreceksiniz.

              Sayın Yargıtay Hâkimleri!

              En  yüksek Ahlâk  ve  Faziletiyle  ve  en  yüce  Şefkat  ve  Merhametiyle
          İnsanları  koyu  fikir  karanlığından  ve  daimî  haps-i  ebedîden  kurtarmağa
          çalışan  ve  en  şiddetli  sıkıntı  ve  işkencelere  göğüs  gererek  Cenab-ı  Hak
          tarafından tavzif edildiği Hakaik-i Kur'aniyeyi neşretmek Kudsî Vazifesiyle
          zamanın  en  yüce  mertebe-i  kemaline  erişen  aziz  ve  âlî  Üstadımız
          Bediüzzaman  Hazretleri  bütün  bütün  Hak  ve  Adalete  aykırı  olarak
          zindanlara  atılıyor.  Pek  ihtiyar  ve  hasta  ve  kimsesiz,  en  yüksek  İman  ve
          Ubudiyetle  ve  hârika  Zekâ  ve  İlim  ile  mücehhez  ve  İnsanların  İmanını
          kurtarmaktan  başka  bir  gayesi  bulunmayan  yetmişbeş  yaşındaki  bu
          mübarek  ve  hakikî  İnsaniyetperver  Üstadın Afyon  zindanlarında  şiddetli
          soğuk ve dehşetli sıkıntılar içindeki vaziyet-i elîmanesi ciğerleri deliyor ve
          Kalbleri sızlatıyor. Hakikatlara âşık ve meftun olan yüksek adaletinize ve
          hakikî İnsaniyetperverliğinize güvenerek Adaletin Şefkat ve Merhametinin
          tecellisini bekliyoruz.

                                                               Mustafa Sungur

                                          * * *
   553   554   555   556   557   558   559   560   561   562   563