Page 298 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 298
M ÜNAFI ĞIN D ERİN K ARANLI ĞI
Dahası dünyada Allah'tan başka hiç kimse, kimin cennetlik, kiminse cehen-
nemlik olduğu bilemez. Belki bir insanın 'münafık' sandığı kimse, tövbe edip
cennete gidecek, bu zanda bulunan kişi ise cehenneme gidecektir. Bunun bilgisi
yalnızca Allah Katındadır. 'Ümit kesmek' Kuran'da haram kılınmıştır. Allah Kuran'da
"Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allah'ın rahmetinden umut kesmez." şek-
linde buyurmuştur. Çünkü Allah sonsuz güç sahibidir; dilediği her şeyi yapmaya
güç yetirendir. Dolasıyla bir insanın hidayet bulmasından, kendini düzeltip doğruya
yönelmesinden asla ümit kesilemez.
Bu nedenle Müslümanlar hiçbir zaman için münafığı küfürle baş başa bırakıp
dışlamazlar. Çok uzun bir zaman boyunca sürse de, münafığı sabırla ve Kuran ah-
lakıyla eğitmeye çalışırlar. Sabrederler, çünkü münafık da bazen şifa bulabilir. Bazen
de, "Kim Rahman (olan Allah)ın zikrini görmezlikten gelirse, Biz bir şeytana
onun 'üzerini kabukla bağlattırırız'; artık bu, onun bir yakın dostudur." (Zuhruf
Suresi, 36) ayetiyle haber verildiği gibi, şeytan münafığın üstüne yapışır ve bir daha
da onu bırakmaz. Ama bazen de Allah münafığın üzerinden şeytanın etkisini
kaldırır. O zaman o insan, ölüyken birdenbire dirilmişçesine, kendine gelir.
Bu, komada olup da, fişinin çekilmesi için bekletilen bir hastanın durumuna
benzer. Komadaki bir adamdan nasıl hiçbir zaman ümit kesilmezse, münafık
hakkında da aynı durum geçerlidir. Nasıl ki böyle bir hastanın fişini çekip onu
ölüme terk etmek vicdanen kabul edilebilir bir durum değilse, münafık için de
'kesin hüküm vermek' doğru olmaz. Bazı hastalar hiçbir zaman komadan çıkmaz
ve komadayken ölürler. Bazıları da kurtulurlar. Bu yüzden hastayı mutlaka komadan
çıkıncaya kadar beklemek gibi, münafığı da 'belki hidayet bulur, belki samimi
iman eder' ihtimaliyle sabırla beklemek ve kurtarmaya çalışmak gerekir.
296