Page 294 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 294

M ÜNAFI ĞIN D ERİN K ARANLI ĞI






                           MÜNAFIĞIN VARLIĞI MÜSLÜMANLAR  Ç N SÜREKL  HAYRA DÖNÜŞÜR

                           Kuran ayetlerini bilmeyen bir insan, sanki Müslüman toplumları arasından
                       hiç münafık çıkmasa, her şey çok daha iyi ve Müslümanların çok daha lehine olur-

                       muş gibi düşünebilir. Oysaki münafığın varlığı, zahiren her ne kadar farklı görünse
                       de, Müslümanlar için büyük bir rahmettir. Münafığın en çok istediği şeylerden biri
                       'Müslümanlara zarar vermek' olduğu halde, 'münafık istemeden ve farkında ol-

                       madan onlara sürekli fayda verir'. Allah Kuran'da 'münafığın varlığının Müslü-
                       manlar için bir şer değil, aksine hayır olduğunu' şöyle haber vermiştir:

                           Doğrusu, uydurulmuş bir yalanla gelenler, sizin içinizden birlikte davranan bir
                           topluluktur; siz onu kendiniz için bir şer saymayın, aksine o sizin için bir hayırdır.
                           Onlardan her bir kişiye kazandığı günahtan (bir ceza) vardır. Onlardan (iftiranın)
                           büyüğünü yüklenene ise büyük bir azap vardır. (Nur Suresi, 11)

                           Müslümanlar, aralarındaki bir münafığın, istemeden de olsa, onlar üzerinde
                       vesile olduğu hayırları sıralayıp yazacak olsalar, sayfalar dolusu, çok uzun yazılar

                       elde ederlerdi. Çünkü aralarında, samimiyetsizliğinden, kalleşçe oyunlar oynadı-
                       ğından, Müslümanlar aleyhinde alçakça tuzaklar kurduğundan şüphelendikleri bir
                       insanın var olması, elbette ki Müslümanları çok ciddi şekilde 'teyakkuz'a geçirir.

                           Bir münafıkla birlikte yaşıyor olma ihtimalleri, Müslümanların akıllarını ve
                       dikkatlerini olabilecek en fazlasıyla açar. Rehavet, dikkat dağınıklığı ve atalet

                       varsa, bunlar tamamen ortadan kalkar. Samimi ve güvenilir Müslümanların bir-
                       birlerine olan sevgi ve saygıları alabildiğine artar. Aralarındaki birlik beraberlik
                       ruhu, tek vücut gibi ortak hareket etme gücü ve istişare alışkanlığı daha da gelişir.

                       Münafığa karşı sürekli akılcı tedbirler alma çabası, Müslümanların bu samimi-
                       yetsiz insanlara karşı nasıl davranılması gerektiği konusunda da tecrübe kazan-

                       malarına vesile olur. Tüm bunlar Müslümanların giderek daha da olgunlaşmala-
                       rına yol açar ve şuurlarının daha da açılmasını sağlar.
                           Müslümanlar şeytani bir ahlak gösteren böyle bir insana karşı Kuran ahlakıyla

                       ve Müslüman aklıyla karşılık vererek Allah Katında inşaAllah çok fazla 'sevap ka-
                       zanmış' olurlar. Münafık karakterli bir insana kıyasla, aklı başında, şuuru açık, vic-
                       danlı ve güzel ahlaklı Müslümanların ne kadar büyük nimet olduğu herkes tara-

                       fından daha da iyi anlaşılır. Müslümanlar Kuran'a daha da sıkı sarılırlar.
                       Kuran'daki münafık alametlerini sürekli gündemde tutar, bu alametlerin analizini
                       çok daha iyi yapar ve böylece tüm Müslümanların münafık konusunda çok daha

                       iyi bir şekilde bilinçlenmesine vesile olurlar. Müslümanlar sürekli Allah'ı anarak,
                       Kuran ayetlerini okuyarak ve münafık karakterini insanlara anlatan yazılı-sözlü

                       çalışmalar yaparak müthiş etkili bir tebliğ faaliyeti yapmış olurlar.




           292
   289   290   291   292   293   294   295   296   297   298   299