Page 289 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 289
ad nan o k t ar (haru n y ahy a)
MÜSLÜMANLARIN MÜNAFIĞA KURAN
AHLAKIYLA YAKLAŞMALARI
MÜNAFIĞA H ÇB R ZAMAN KES N OLARAK 'MÜNAFIK'
TEŞH S KONULAMAZ
Eğer Biz dilersek, sana onları elbette gösteririz, böylelikle onları simalarından
tanırsın. And olsun, sen onları, sözlerin söyleniş tarzından da tanırsın. Allah,
amellerinizi bilir. (Muhammed Suresi, 30)
Allah, bu ayetinde "Eğer Biz dilersek sana onları elbette gösteririz." diye bil-
dirmiştir. Zira bir Müslüman, hiçbir zaman için bir kimseye kesin olarak "Bu kişi
münafıktır" diye hüküm koyamaz. Çünkü hiç kimse, bir başkasının kalbindeki
gerçek samimiyeti, imanı bilebilme gücüne sahip değildir. Bunun bilgisi yalnızca
Allah Katındadır. Bir kimseye dünyadayken "Bu kişi münafık" diye bir sonuca var-
mak, "Bu kişinin cehenneme gideceği kesin" demek anlamına gelir. Bir Müslüman
da asla herhangi bir insan için böyle bir hüküm veremez. İman edenler bunun tak-
dirinin yalnızca Allah Katında gizli olduğunu ve Allah'ın hükmünü bilmeksizin
böyle bir karara varmalarının 'haram olacağını' bilirler. Müslümanlar bir kimse
için böyle bir delil oluştuğu zaman bile ancak, "münafık karakterli" ya da "münafık
ahlakı gösteriyor" gibi bir yakıştırma yapabilirler. Ama Allah, -dilediği takdirde-
bu samimiyetsiz insanları, elçilerine vahiy yoluyla bildirebileceğini haber vermiştir.
Allah ayetin devamında, "Böylelikle onları simalarından tanırsın" diye bil-
dirmiştir. Bu ayet ile verilen bilgiden, 'münafığın kirli, samimiyetsiz ve sinsi ru-
hunun, simasına çöktüğü ve yüzüne yansıdığı' anlaşılmaktadır. Allah pisliğini kal-
binde saklayan münafığın yüzünde, asla gizleyemeyeceği bir münafık alameti
oluşturarak Müslümanlara dikkatli olmaları gereken kişileri tanıtmaktadır.
Ancak bunun yanı sıra, Allah bu ayet ile münafıkların ne kadar sinsi ve gizlenmiş
varlıklar olduğuna da dikkat çekmiştir. Münafıklar asla tam olarak tespit edilip
teşhis edilemeyen varlıklardır. Zaten kesin bir teşhis konulabilse, Müslümanlar
287