Page 81 - Münafığın Derin Karanlığı
P. 81
ad nan o k t ar (haru n y ahy a)
Temiz ve düz mantıkla düşünen bir insanın asla aklına gelmeyecek yazılar, şi-
irler, kitap isimleri, alıntılar, semboller, resimler, videolar ya da benzeri payla-
şımlar; münafıklar ve küfür arasında derin anlamlar taşıyan mesajlar olarak
kullanılabilir. Örneğin bir kişinin internette yayınladığı bir 'gözetleme kulesinin
tarihi tablosu', münafığın mantığını bilmeyen biri tarafından son derece 'masum
hatta sanatsal bir paylaşım' olarak değerlendirilebilir. Ancak münafık lisanında
bu, o tabloyu yapan sanatçının ülkesindeki derin devlet yapılanmalarının ca-
susluk ve istihbarat faaliyetlerine dikkat çekiyor olabilir. Ya da 'belirli bir meka-
nın, bir denizin ya da gölün resimleri' kendi aralarında özel anlam taşıyan me-
sajlar olarak kullanılabilir. Sıradan görünen 'tek bir kelime' bile başka insanların
anlamayacağı; ama münafıkların kendi aralarında kullandıkları 'özel bir şifre' ola-
bilir. Aynı şekilde münafığın sosyal medya hesaplarında takip ettiği, paylaşımlarını
Twitter üzerinden 'retweet' ettiği; ya da diğer sitelerde 'paylaştığı' veya 'beğen' se-
çeneğini işaretlediği kişiler; ya da kendine ait bir paylaşımda 'etiketlediği' insanlar
veya bir paylaşım yaparken yanına eklediği, arandığında bulunmasını sağlayacak
'etiketler' de, hep bu şekilde gizli birer mesaj ya da anlam yüklü olabilir.
Ancak münafıkların, küfürle ve yandaşlarıyla diyaloglarında kullandıkları
bu 'özel ve şifreli dil' her zaman konuşarak uygulanmaz. Münafıklar birbirleriyle
gizlice anlaşıp mesajlaşmak istediklerinde bazen de, bu sinsi ve gizli işaretleşme
yöntemini 'yüzlerini şekilden şekle sokarak' kullanırlar. Bir münafık, farklı an-
lamlar taşıyan onlarca mimik hareketiyle karşısında oturan diğer münafık karakterli
kişiye, ağzını hiç oynatmadan çok kapsamlı mesajlar iletebilir. Kendilerince Müs-
lümanların görmediğini düşündükleri anlarda birbirlerine bir 'kaş-göz hareketi'
ile ne düşündüklerini, ne yapmak istediklerini hemen tarif edebilirler. Örneğin bir
münafık bir Müslümanla konuşurken, onun yüzüne bakıp dediğini kabul ediyor
gibi görünse de, hemen arkasında duran yandaşına kaşlarını sinsice kaldırarak, 'as-
lında o denileni kabul etmediği' mesajını verir. Ya da Müslümanlarla konuşurken
mülayim bir üslupla "Tamam, tabi" derken, ağzını hafif yana doğru çarpıtarak kar-
şısındaki diğer münafığa müstehzi bir şekilde gülümser. Kendince o Müslümanın
sözlerini aslında dikkate almadığı mesajını vermiş olur.
Allah Kuran'da münafığın bu samimiyetsiz ve sinsi karakterini Müslümanlara
çok detaylı olarak tanıtmıştır:
Doğrusu, 'suç ve günah işleyenler,' kimi iman edenlere gülüp-geçerlerdi.
Yanlarına vardıkları zaman, birbirlerine kaş-göz ederlerdi. Kendi yakınlarına
döndükleri zaman neşeyle dönerlerdi. Onları gördükleri zaman ise: "Bunlar
elbette şaşkın-sapıklardır" derlerdi. (Mutaffifin Suresi, 29-32)
79