Page 109 - Risale-i Nur - Muhakemat
P. 109
İKİNCİ MAKALE 111
ِ ِ
ِ
ِ
ِ
ِ
اهَذخَا اصعْلا ِقي رافت نم ىدجَا انَّاف سِوم ة صق ٰلا ِ ر ُظناف تئش ناف
ْ َ َ
َ َ
ْ َ
َ َّ َ
ٰ
ْ َ َ ْ
َ َ
ْ
ْ
ٰ ُ
َّ
ِ
ِ
ِ
ِ
ةبحم نايبْلا ةرحس ترخف ءاضيبْلا د يْلاب نۤارق ْلا
ُ ْ ُ
ُ َ َ َ ْ َّ َ َ
َ ْ َ
َ َ
ً َّ َ َ
َ
ِ
ِ
ِ
هت َغَلبل ني دج اس ةيحو
َ َ
ً َ َ
َ ْ
َ
ِ
Eğer istersen Ulûm-u Âliyenin هيلۤا Kitablarının dibacelerine
َ
bak. Eğer çendan o dibacelerde şu San'at-ı Belâgat çok dakik ve latif
olmazsa da; fakat ondaki beraat-ül istihlal, bu Hakikata bir beraat-ül
istihlaldir. Hem de şu Kitabın dibacesinde Mu'cizata işaret yolunda
Peygamberimizin Zâtı, Nübüvvetine Mu'cize gösterilmiştir. Hem de
Üçüncü Makale'nin dibacesinde Kelime-i Şehadetin iki Cümlesi
birbirine şahid gösterilmiştir. Hem de Yedinci Mukaddeme'de,
İnşikak-ı Kamer'e yere inmeyi ilâve edenlere denilmiş: Mu'cizenin
kamerini münhasif ve Şems gibi Bürhan-ı Nübüvveti Süha gibi
mahfî olmasına sebeb oldunuz. Buna kıyasen şu Hakikate, şu
Kitabda birçok nümune bulabilirsin. Zira bu Kitabın mesleği, benim
gibi harice boykotajdır. Hattâ zaruret olmazsa, efkâr ve mesailde ve
misallerde ve esalîbde harice boykotaj etmektir. Fakat tevafuk-u
hâtır olabilir. Zira Hakikat birdir. Hangi kapıyla girsen, aynını
göreceksin.
H â t i m e
Söylenene bak, söyleyene bakma; söylenilmiştir... Fakat ben
derim: Kim söylemiş? Kime söylemiş? Ne içinde söylemiş? Ne için
söylemiş? Söylediği sözü gibi dikkat etmek, Belâgat nokta-i
nazarından lâzımdır, belki elzemdir.