Page 143 - Risale-i Nur - Muhakemat
P. 143
ÜÇÜNCÜ MAKALE 145
kör olmayanlara gösterdiler. Şu halde Kitab-ı Âlemden olan fasl-ı
zamanın sahife-i selâsesini mütalaa edeceğiz. Hem de o Kitabdan
mes'ele-i uzma ve münevvere olan Zât-ı Muhammed'i (A.S.M.)
temaşa ve ziyaret edeceğiz. Müddeamız olan Bürhanın Kübrasını
onun ile isbat edeceğiz.
İşte bu Noktaya binaen Mesalik-i Nübüvvet dörttür. Beşincisi
meşhur ve mesturdur.
Birinci Meslek
Yani, Mes'ele-i Âliye-i Zâtiyeyi temaşa etmekte dört Nükteyi
bilmek lâzımdır:
Birincisi: ِلحَكَّتلاَك لحَكلا سيَل Kaidesine binaen sun'î ve
ُ
ْ ْ
ه
َ ْ
tasannuî olan şey, ne kadar mükemmel olsa da, tabiî yerini
tutmadığından heyetinin feletatı, müzahrefiyeti îma edecektir.
İkincisi: Ahlâk-ı Âliyenin, Hakikatın zeminiyle olan rabıta-i
ittisali Ciddiyettir. Ve deveran-ı dem gibi hayatlarını idame eden ve
imtizaçlarından tevellüd eden haysiyete kuvvet veren, heyet-i
mecmuasına intizam veren yalnız Sıdktır. Evet şu rabıta olan Sıdk ve
Ciddiyet kesildiği anda, o Ahlâk-ı Âliye kurur ve hebaen gidiyor.
Üçüncüsü: Umûr-u mütenasibede temayül ve tecazüb ve
mütezâdde olan eşyalarda tenafür ve tedafü' kaide-i meşhuresi,
maddiyatta nasıl cereyan ediyor; Maneviyat ve Ahlâkta dahi cereyan
eder.