Page 52 - Risale-i Nur - Muhakemat
P. 52
54 MUHÂKEMAT
Tenbih: Ulûm-u Medarisin tedennisine ve mecra-yı tabiîden
ِ
çevrilmesine bir sebeb-i mühim budur: Ulûm-u Âliye (هيلۤا) maksud-
َ
ِ
u bizzât sırasına geçtiğinden, Ulûm-u Âliye (هيلاع) mühmel kaldığı
َ َ
gibi, libas-ı mana hükmünde olan ibare-i Arabiyenin halli ezhanı
zabtederek, asıl maksud olan İlim ise, tebeî kalmakla beraber
ibareleri bir derece mebzul olan ve silsile-i tahsile resmen geçen
Kitablar; evkat, efkârı kendine hasredip harice çıkmasına meydan
vermemeleridir.
Ey Birader-i Vicdan!.. Zannediyorum: Şimdi şu Mukaddimat
üzerine terettüb edecek olan Kütüb-ü Selâseyi, ne mahiyette
olduklarını görmek istiyorsun, fakat daha sabret. Şimdilik sana bir
mevzu söyleyeceğim ki; o Kütübün bir zemin-i icmalîsini, tabir-i
diğer ile küçük bir fotoğrafını veya icmalî bir haritasını teşkil eder.
Hem de o Kütübde sekiz-dokuz mes'eleyi, acele edip sana takdim
edeceğim. Üçüncü Makale'den sonra eğer Meşiet-i İlahiye taalluk
etse ve Tevfik-i Rabbanî refik olsa, tafsilatını zikretmek fikrindeyim.
İşte mevzu ve zemin budur:
Kur'an'ın gösterdiği vesail ile, doğru Hikmetin kuvvetiyle, bir
Seyr-i Ruhanî olarak Semavatın Ulûmlarına çıkacağım. Tâ oradan
temaşa edip göreceğiz ki: Küre-i Arz hol veya top veya fırfıra veya
sapan taşı gibi Sâni'-i Hakîm Dest-i Kudretle döndürüp, atmakla
çeviriyor. Tâ parça parça ederek daha iyisine tebdil edeceğine
Nazar-ı Hikmetle göreceğiz. Sonra da Semavattan asılıp, cevvden
geçeceğiz. Tedricen, beşiğimiz olan ve beşerin yatıp ve istirahat
eylemesi için Hâlık-ı Rahman, sathını serip