Page 47 - Risale-i Nur - Muhakemat
P. 47
BİRİNCİ MAKALE 49
Onikinci Mukaddeme
Lübbü bulmayan, kışır ile meşgul olur. Hakikatı tanımayan
hayalâta sapar. Sırat-ı Müstakimi göremeyen, ifrat ve tefrite düşer.
Müvazenesiz ve mizansız olan çok aldanır, aldatır.
Zahirperestleri aldatan bir sebeb: Kıssanın hisse ile
münasebeti ve mukaddemenin maksud ile zihinde mukareneti,
vücud-u haricîde olan mukarenetle iltibas olunmasıdır. Bu noktaya
dikkat et, sonra muhtaç olacaksın.
Hem de ihtilâlatı tevlid eden, ihtilafatı îka' eden, hurafatı icad
eden, mübalağatı intac eden esbabın birisi ve belki en birincisi,
Hilkatte olan Hüsün ve Azamet ve Ulviyete adem-i kanaattır. Hâşâ
zevk-i fasidesiyle istihfaf-ı nizam etmektir. Halbuki Akıl ve Hikmet
nazarlarında herbiri Kudretin en bahir Mu'cizelerinden olan Hakaik-i
Âlemde olan Hüsn-ü İntizam ve Kemal ve Ulviyet, o derece Dest-i
Hikmet ile nakşolmuş ki: Bütün hayalperestlerin ve mübalağacıların
hülyalarından geçmiş olan hârikulâde Hüsün ve Kemale nisbet
olunsa; o hârikulâde hayaller gayet âdi ve o Âdâtullah gayet
hârikulâde bir Hüsün ve Haşmet gösterecektir. Fakat cehl-i mürek-
kebin hemşiresi ve nazar-ı sathînin annesi olan ülfet, mübalağa-
cıların gözlerini kapatmıştır. Böyle gözleri açmak içindir: Me'luf
olan âfâk ve enfüste dikkat-i nazara, Kitab-ı Hakîm emreder. Evet
gözleri açan yalnız Nücum-u Kur'aniyedir. Öyle Nücum-u
Sâkıbedirler ki: Cehlin zulmünü ve nazar-ı sathînin zulümatını def
ettikleri gibi; Âyât-ı Beyyinat, Yed-i Beyza ile, ülfet ve sathiyetin
hicablarını ve zahirperestliğin perdesini parça parça ederek, Ukûlü
âfâk ve enfüsün Hakaikine tevcih edip İrşad etmişlerdir.