Page 81 - Risale-i Nur - Muhakemat
P. 81

BİRİNCİ MAKALE                                                                                             83



            fülûs-u felsefeyi, Cevher-i Hakikattan temyiz etmeyecek dereceden
            pek çok derecede âlî olan o zât-ı nekkad, Kürdçe demiş ki:

             ك
              ْ
                     ِ

                َ
                                        َ
                                      ِ
                ل
                                          َ
                               َ
               َم  ْنناوِژ       ْنِراهِچ  ْرصانع  Halbuki:  Bu  söz  ile  hükemanın

                       َ
            mezhebi olan ki: "Melaike-i Kiram maddeden mücerreddirler" red
            yolunda  tasrih  ediyor  ki:  "Melaike-i  Kiram  anasırdan  mahluk
            Ecsam-ı  Nuraniyedirler."  Onlar  fehmetmişler  ki:  Anasır  dört
            oldukları,  İslâmiyet'tendir.  Acaba..  Dörtlüğü  ve  unsuriyeti  ve
            besateti, hükema ıstılahatından ve müzahref olan Ulûm-u Tabiiyenin
            esaslarındandır. Hiç Usûl-ü İslâmiyeye taallukları yoktur, belki zahir
            müşahedetle hükmolunan bir kaziyedir. Evet Dine teması olan her
            şey, Dinden olması lâzım gelmiyor. Ve İslâmiyet'le imtizac eden
            her bir madde, İslâmiyet'in anasırından olduğunu kabul etmek,
            Unsur-u  İslâmiyet'in  hasiyetini  bilmemek  demektir.  Zira  Kitab
            ve Sünnet ve İcma' ve Kıyas olan Anasır-ı Erbaa-i İslâmiye, böyle
            maddeleri terkib ve tevlid etmez.

                   Elhasıl:  Unsuriyet  ve  besatet  ve  erbaiyet,  felsefenin
            bataklığındandır;  Şeriatın  maden-i  safîsinden  değildir.  Fakat
            felsefenin yanlışı, seleflerimizin lisanlarına girdiğinden, bir mahmil-
            i sahih bulmuştur. Zira selef, "dörttür" dediklerinden murad, zahiren
            dörttür.  Veyahut  Hakikaten  ecsam-ı  uzviyeyi  teşkil  eden  müvel-

            lidülma ve müvellidülhumuza ve azot ve karbon yine dörttür.

                   Eğer  hür-fikirsen  bu  felsefenin  şerrine  bak:  Nasıl  ezhanı
            esaretle  sefalete  atmıştır.  Âferin,  hürriyetperver  olan  hikmet-i
            cedidenin himmetine ki, o müstebid
   76   77   78   79   80   81   82   83   84   85   86