Page 78 - Risale-i Nur - Muhakemat
P. 78
80 MUHÂKEMAT
vermeye mecburdurlar. Bu Uhuvvet ve mübadeleti Kur'an'ın çok
yerleri gösterir. Zira bazan onu, onun libasında ve ötekini berikinin
suretinde bize gösterir. Hem de Tenzil'in pek çok menazilinde dağ
ve bulut birbirinin elini tutup musafaha ettikleri vardır. Nasıl Kitab-ı
Âlemin bir sahifesi olan zeminde muanaka ve musafahaları şahiddir.
Zira umman-ı havada iskele hükmünde olan dağ tepesinde lenger-
endaz olduklarını görüyoruz...
İkinci Âyet: ى رجت Evet قتسم ِ ل ى رجت سمَّشلا و bir
ر
ٍ
َ َ
ْ َ
ْ َ
َ
ْ ُ
ُ ْ
ّ
ِ
üslûba işaret ettiği gibi, ٍرقتسمل dahi bir Hakikatı telvih eder.
َ َ
ّ ْ ُ
Demek caizdir ki, ى رجت Lafzıyla şöyle bir üslûba işaret olsun.
ْ َ
Şöyle: Şems, demiri altundan yapılmış mühezzeb, müzehheb,
zırhlı bir sefine gibi esîrden olan ve mevc-i mekfuf tabir olunan
Umman-ı Semada seyahat ve yüzüyor. Eğer çendan müstekarrında
lenger-endazdır. Lâkin o Bahr-i Semada o "zeheb-i zâib" cereyan
ediyor. Fakat o cereyan arazî ve tebeî ve tefhim için müraat ve
ihtiram olunan nazar-ı hissiyledir. Fakat hakikî iki cereyanı vardır.
Olmaz ise de olur. Zira maksad, beyan-ı intizamdır. Esalîb-i Arab'da
olduğu gibi tebeî ise veya zâtî ise, Nizamın nokta-i nazarında birdir.
Sâniyen: Şems müstekarrında, mihveri üzerinde müteharrik
olduğundan o erimiş altun gibi eczaları dahi cereyan ediyor. Bu
Hareke-i Hakikiye evvelki hareke-i mecaziyenin danesidir, belki
zenbereğidir