Page 105 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 105
MU’CİZAT-I AHMEDİYYE 107
Ali ile Hasan ve Hüseyin ve Âl-i Beyt'i sevmektir. Şu Muhabbet Resul-i
Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın Muhabbetini ziyadeleştirir. Cenab-ı
Hakk'ın Muhabbetine vesile olur. Şu Muhabbet meşrudur, ifratı zarar
vermez, tecavüz etmez, başkalarının zemmini ve adavetini iktiza etmez.
İkincisi: Mana-yı ismiyle muhabbettir. Yani bizzât onları sever.
Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm'ı düşünmeden Hazret-i Ali'nin
Kahramanlıklarını ve Kemalini ve Hazret-i Hasan ve Hüseyin'in yüksek
Faziletlerini düşünüp sever. Hattâ Allah'ı bilmese de, Peygamber'i tanımasa
da yine onları sever. Bu sevmek, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın
Muhabbetine ve Cenab-ı Hakk'ın Muhabbetine sebebiyet vermez; hem ifrat
olsa, başkaların zemmini ve adavetini iktiza eder.
İşte İşaret-i Nebeviye ile, Hazret-i Ali hakkında ziyade Muhabbet-
lerinden, Hazret-i Ebu Bekir-is Sıddık ile Hazret-i Ömer'den teberri
ettiklerinden hasarete düşmüşler. Ve o menfî muhabbet, sebeb-i hasaret-
tir.
Hem - Nakl-i Sahih-i Kat'î ile- Ferman etmiş ki:
ِ
ِ
مه ْ نيب م ه سْاب للّا َ ى ٍ َ و ِم ر د رلاو سرا َ ف تا نب م م ت ه دخ و ءٰٓ اَطي َطمْلا اوش م اذا
َ َ
َ
َ ُ َ ْ
َ ُ
َ َ َ َ َ ْ ُ َ ْ
ُ
ُ ْ
َ ْ ُ
ُ
ً َ َ
ِ
ِ
ِ
ِ
مهرايخ ٰڌع مه رارش َطىلسو
َ ْ
ْ
َ َ
َ
َ َ ُ
deyip, "Ne vakit size fars ve rum kızları Hizmet etti; o vakit belanız,
fitneniz içinize girecek.. harbiniz dâhilî olacak; şerirleriniz başa geçip,
hayırlılar ve iyilerinize musallat olacaklar!" haber vermiş. Otuz sene
sonra haber verdiği gibi çıkmış.
Hem - Nakl-i Sahih-i Kat'î ile- Ferman etmiş ki:
ِ ڌع ىدي ٰ ڌع ٗي خ ُ و ت ف ت ح َ ُ ْ َ deyip, "Hayber Kal'asının fethi, Ali'nin
َ
َ
ٍ َ ْ َ
َ
ِّ ُ َ ْ
Eliyle olacak." Me'mulün pek fevkinde ikinci gün bir Mu’cize-i Nebeviye
olarak Hayber Kal'asının kapısını Hazret-i Ali çekip kalkan gibi istimal
ederek, Fethe muvaffak olduktan sonra kapıyı yere atmış; sekiz kuvvetli
adam, o kapıyı yerden kaldıramamış; bir Rivayette kırk adam
kaldıramamış.
Hem Ferman etmiş ki:
ِ
ح د ة َ ٌ ِ ا و امهاوع د ناتئف ِ ِ تت ْ َ َ َل قت ٶح ةعاسلا و م قت َه diye, Sıffîn'de
َ َ
ُ َ ُ
َ
ُ َ ى
َ ُ
ٍ َ
َ َ ْ
Hazret-i Ali ile Muaviye'nin harbini haber vermiş.