Page 160 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 160
162 MEKTUBÂT
Başka daireler onu pek tanımaz. Ve askeriye müfettişi olsa, mülkiye dairesi
onu bilmez. Öyle de, anlaşılıyor ki; bütün Devair-i Saltanat-ı İlahiyede,
Melekten tut tâ sineğe ve örümceğe kadar herbir taife Onu tanır ve bilir
veya bildirilir. Demek Hâtem-ül Enbiya ve Resul-i Rabb-il Âlemîn'dir. Ve
umum Enbiyanın fevkinde Risaletinin şümulü var.
ONALTINCI İŞARET: İrhasat denilen; Bi'set-i Nübüvvetten
evvel fakat Nübüvvetle alâkadar olarak vücuda gelen Hârikalar dahi,
Delail-i Nübüvvettir. Şu da üç kısımdır:
BİRİNCİ KISIM: Nass-ı Kur'anla; Tevrat, İncil, Zebur ve Suhuf-u
Enbiyanın, Nübüvvet-i Ahmediye Aleyhissalâtü Vesselâm'a dair verdikleri
haberdir. Evet madem o Kitablar Semavîdirler ve madem o Kitab
Sahibleri Enbiyadırlar; elbette ve herhalde onların Dinlerini nesheden
ve Kâinatın şeklini değiştiren ve yerin yarısını getirdiği bir Nur ile
ışıklandıran bir Zâttan bahsetmeleri, zarurî ve kat'îdir. Evet küçük
hâdiseleri haber veren o Kitablar, nev'-i beşerin en büyük hâdisesi
olan Hâdise-i Muhammediye Aleyhissalâtü Vesselâm'ı haber
vermemek kabil midir? İşte madem bilbedahe haber verecekler, herhalde
ya tekzib edecekler, tâ ki Dinlerini tahribden ve Kitablarını neshden
kurtarsınlar.. veya tasdik edecekler, tâ ki o Hakikatlı zât ile, dinleri
hurafattan ve tahrifattan kurtulsun. Halbuki dost ve düşmanın ittifakıyla,
tekzib emaresi hiç bir Kitabda yoktur. Öyle ise, tasdik vardır. Madem
mutlak bir surette tasdik vardır ve madem şu tasdikin vücudunu iktiza eden
kat'î bir illet ve esaslı bir sebeb vardır; biz dahi, o tasdikin vücuduna delalet
eden üç hüccet-i katıa ile isbat edeceğiz:
B i r i n c i H ü c c e t : Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm
Kur'anın Lisaniyle onlara der ki: "Kitablarınızda, benim Tasdikim ve
Evsafım vardır. Benim beyan ettiğim şeylerde, Kitablarınız beni tasdik
ediyor."
ِ
ِ
ِ
ت لق
ء ن ا ٰٓ ان بَا ع د َ ْ ُ ن ا وَلاع َ ْ ُ ٭ ۞ ِ ا قد ص م ْ ُ ْ ُك ن ت نا ٰٓا هول تا ف ة ير وىتلاب ا وتْا ف لق
َ ْ ُ
ْ
َ ْ ُ
ْ َ َ َ
ُ
َ
ْ ٰ
ْ َ
َ
ِ
ِ
ِ
ع ل َ ْ جنف له ت ْ م ث م بن ُكسفن َاو َا َ و نَا ف س ن ُك م ءٰٓ اڤ و ا نء ٰٓ اڤو مُكءٰٓ و َا ب ان َ ْ َ
َ ْ ُ ى َ َ ْ
ْ َ َ
َ ْ َ ْ ُ َ َ ُ ْ
َ َ
َ َ ْ َ
َ َ
٭ بذ ل َك ا ْ ا َ ڌع ِ للّا َةنعَل
ِ
َ
ٍ َ
َ ْ
gibi Âyetlerle, onlara meydan okuyor. "Tevratınızı getiriniz, okuyunuz
ve geliniz; biz çoluk ve çocuğumuzu alıp Cenab-ı Hakk'ın Dergâhına el