Page 171 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 171

MU’CİZAT-I  AHMEDİYYE                                                                                  173


           Nebevîden evvel Risalet-i Ahmediyeyi şu şiirle ilân ediyor:
                                                   ِ
            ى ثح     و بْكر هَل    ج   ع ام    للّا  ِ   ه      يَل َ ْ      ع   ٍ ڌص  ۞      ثع  َ ْ ُ        ق   د   ب   ِّ ٍ َ    ِ ٵن    ٛخ دمح  ا     َا    ني   ف     َلسرَا
                                                 َ
                                                                       َ
                            َ ى ُ
                                                              َ َ َ ْ
                                                                             َ ْ
                َ ُ
                      َ
                                 ُ ى َ
                                            َ
                   ٌ
                                                            َ ْ
                  Üçüncüsü:  Resul-i  Ekrem  Aleyhissalâtü  Vesselâm'ın  ecdadından
           olan Kâ'b İbn-i Lüeyy, Nübüvvet-i Ahmediyeyi (A.S.M.) ilham eseri olarak
           şöyle ilân etmiş:
                    اه ُ    خ   ب   ٛ  َ   ااقودص  ْ َ   ٗ     َا   خ   ب ا ار  ا  ُ  ِ    خ   يف    دمح    ً ُ َ  ى  ا  ل   ن ِ ٵ     م   ِ ْٰا   ي ةَل ْ       ع ٰ ڌ     َغ   ف  َ
                                                                ٍ
                                               ٌ ى َ ْ
                              ُ
                                                              َ
                    َ
                                            ُ
                               َ
                  Yani: "Füc'eten, Muhammed-ün Nebi gelecek, doğru haberleri
           verecek."

                  Dördüncüsü: Yemen padişahlarından Seyf İbn-i Zîyezen, Kütüb-ü
           Sâbıkada Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın Evsafını görmüş; Îman
           etmiş,  müştak  olmuş idi.  Resul-i Ekrem  Aleyhissalâtü  Vesselâm'ın ceddi
           Abdülmuttalib  Yemen'e  kafile-i  kureyş  ile  gittiği  zaman,  Seyf  İbn-i
           Zîyezen onları çağırmış. Onlara demiş ki:
                        ِ      ِ                 ِ                      ِ   ِ
                 دب    ك     ي  ا   ع  َ ٰ َ َ  ى َ ُ    مام  ُ      هَل     ْا   ه    ت َ ْ      َك   نا    ةماش    هي      فت   َك ٭ب دَلو ة  َ َ َ  ِ ِ      ب   ت اه   م َ    دلو  اذا
                         ناو ة
                                                                       َ
                                            ٌ َ َ
                                                                           َ
                                                        َ ْ َ ٌ
                            َ َ
               ْ
                                                                         ُ
                                                    َ ْ ْ
                                           هًدج      َل    ب ِ ِ    لىطمْلا
                                       ُ َ
                                                 ُ
                  Yani:  "Hicaz'da  bir  Çocuk  dünyaya  gelir.  Onun  iki  omuzu
           arasında  Hâtem  gibi  bir  Nişan  var.  İşte  O  Çocuk  umum  insanlara
           İmam olacak!" Sonra gizli Abdülmuttalib'i çağırmış, "O Çocuğun ceddi
           de sensin" diye Kerametkârane, bi'setten evvel haber vermiş.

                  Beşincisi:   Varaka    İbn-i   Nevfel    (Hatice-i   Kübra'nın
           ammizadelerinden)  Bidayet-i  Vahiyde  Resul-i  Ekrem  Aleyhissalâtü
           Vesselâm  telaş  etmiş.  Hatice-i  Kübra  o  hâdiseyi,  meşhur  Varaka  İbn-i
           Nevfel'e hikâye etmiş. Varaka demiş: "Onu bana gönder." Resul-i Ekrem
           Aleyhissalâtü  Vesselâm  Varaka'nın  yanına  gitmiş,  Mebde'-i  Vahiydeki
           vaziyeti hikâye etmiş. Varaka demiş:
                                                                          ِ

                       ِ
                 ڀيع     كب  ر   ڧو     رَظ   تن   مْلا  ِ ٵنلا ت ْ َ    ن   ك        َا د َ ْ ُ ى َ َا   ن    هشَا  ِّ  ِ      ا     ٲ      دمح   م اي  ر   ڧ
                      َ
                                 َ
                                          ى
                                                                ُ ى
                          ى َ َ
                َ              ُ َ  ُ ْ  ً                          ُ َ   ِّ َ ْ َ

                  Yani: "Telaş etme, o halet Vahiydir. Sana müjde! İntizar edilen
           Nebi Sensin! İsa, Seninle müjde vermiş.."

                  Altıncısı:  Askelân-ul  Hımyerî  nam  Ârif-i  Billah,  bi'setten  evvel
           kureyşîleri
   166   167   168   169   170   171   172   173   174   175   176