Page 173 - Risale-i Nur - Mektubat
P. 173

MU’CİZAT-I  AHMEDİYYE                                                                                  175


           din ve devletinizi kaldıracak!" mealinde kisra'ya  haber göndermiş. İşte o
           Satih, sarih bir surette, Âhirzaman Peygamberinin gelmesini haber vermiş.

                  Hem kâhinlerden Sevad İbn-i Karib-id Devsî ve Hunafir ve Ef'asiye
           Necran  ve  Cizl  İbn-i  Cizl-il  Kindî  ve  İbn-i  Halasat-ed  Devsî  ve  Fatıma
           Bint-i Nu'man-ı Neccariye gibi meşhur kâhinler, Siyer ve tarih Kitablarında
           tafsilen beyan ettikleri vecih üzere; Âhirzaman Peygamberinin geleceğini,
           O  Peygamber  de,  Muhammed  Aleyhissalâtü  Vesselâm  olduğunu  haber
           vermişler.

                  Hem  Hazret-i  Osman'ın  akrabasından  Sa'd  İbn-i  Bint-i  Küreyz
           kâhinlik vasıtasıyla, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın Nübüvvetini
           gaibden  haber  almış.  Bidayet-i  İslâmiyette  Hazret-i  Osman-ı  Zinnureyn'e
           demiş ki: "Sen git Îman et." Osman bidayette gelmiş, Îman etmiş. İşte o
           Sa'd o vakıayı böyle bir şiir ile söylüyor:

                                                    ِ
                                                         ِ   ڋ   َ ا   ىل     ٶ     بَ
                  ِق   حْلا  ِ   ا  َ ڋ     ى ِ   ديه   ُ ْ َ    للّا    و     هد   شر ا َ ُ ُ َ ٍ  ِ   ڋا       وقب   اانا      ع   ث   م    للّا ىد   ه
                                                         َ
                                                                          َ َ
                                                                   ُ ٍ ُ ْ ٰ
                                                        ْ
                                       ْ ُ
                  َ ِّ
                  Hem  kâhinler  gibi;  "hâtif"  denilen,  şahsı  görünmeyen  ve  sesi
           işitilen  cinnîler,  Resul-i  Ekrem  Aleyhissalâtü  Vesselâm'ın  geleceğini
           mükerreren haber vermişler. Ezcümle:

                  Zeyyab  İbn-ül  Haris'e  hâtif-i  cinnî  böyle  bağırmış,  onun  ve
           başkasının sebeb-i İslâmı olmuş:
                                               ِ
                              باجعْلا ب       ْلا   ع   ج    عمسا  باي      ي ا     ذ    با   يذ  اي
                           َ َ ُ       َ َ َ  ِ َ  ْ  ُ  َ َ َ  ُ  َ  ٰ َ
                            با      ي   ج    ٰوف َة   ىكمب    ع و        دي    ب ات   كلاب    ح   م   د      م    ثعب
                                                                ِ
                                               ِ
                                                   ِ ِ
                                       ِ
                                 َ
                                                              َ
                          ُ   ُ ٰ     َ    ْ َ ُ            ُ َ ى ٌ ْ َ  ُ
                  Yine  bir  hâtif-i  cinnî,  Sâmia  İbn-i  Karret-il  Gatafanî'ye  böyle
           bağırmış, bazılarını Îmana getirmiştir:
                   ف  لط
              ق م ع  ْ َ َ َ  ا   ن  َ ٌ  ِ  اب   ِ   م ر ِّ  ُ َ    ع     دو    َطسف      قح   ْلا  ءاج  Bu  hâtiflerin  beşaretleri  ve  haber
                                   َ
                       َ
                                      ً َ
                                  َ َ َ
                                           َ َ
           vermeleri pek meşhurdur ve çoktur.

                  Hem nasıl kâhinler, hâtifler haber vermişler; öyle de sanemler dahi
           ve  sanemlere  kesilen  kurbanlar  dahi,  Resul-i  Ekrem  Aleyhissalâtü
           Vesselâm'ın Risaletini haber vermişler. Ezcümle:

                Kıssa-i meşhuredendir  ki:  Mâzen  Kabilesinin  sanemi  bağırıp   demiş:
   168   169   170   171   172   173   174   175   176   177   178