Page 125 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 125
BARLA LÂHİKASI 127
ِ
للّٰ
ا
(A.S.M.) yetiştirmekte ءآش نا vesile olacağınıza şübhe yoktur.
ْ َ
َ ه
ُ
Mübarek Dairenin mübarek Talebesine, mübarek Cum'a gecesinde
Hatminin Duasıyla, Hıfzının ibtida Duasını ve fakir-i pür-kusurun afv
Duasını, bütün hâsse ve duygularımla, hürmetle el ve eteklerinizden
öper ve kusurlarımın afvını niyaz ederim, Efendim Hazretleri.
H â f ı z A l i
* * *
(Husrev'in fıkrasıdır)
Sevgili Üstadım!
Evvelki hafta irsal buyurduğunuz, "Bir Sırr – ı انيَطعَا َّ ِ ا ٓن ا "
َ ْ ْ
serlevhasını taşıyan Risalenizi aldık. Esasen hiç bir hafta geçmiyor,
sürurlarımızı tezyid eden, yeni ve hem gayet derecede şirin birer Risale
elimize gelmemiş bulunsun. İşte, iki haftadır bu kıymetdar Risaleyi
okuyor ve elimizden bırakmıyoruz.
Evet bu Risale, Cenab-ı Hakk'ın istikbalde bu Ümmete va'd
ettiği güneşin tulûuna intizarımızı teşdid etmekle kalmadığı gibi, bir
taraftan içindeki Hakikata bizi meftun ediyor. Ve diğer taraftan, acaba
fezası zulmet bulutlarıyla dolu olan bu Âlemin, o güneş neresinden ve
ne suretle doğacak ve ne şekilde bu zulmet ve âfet saçan bulutları
dağıtacak diye tahayyül ederken; ikinci Feyyaz, bir diğer Zeyl, o
güneşin vaktini tayin etmekle bizi pek büyük bir bâr-ı sakılden
kurtarmış ve senelerden beri almak istediğimiz halde alamadığımız
derin bir nefesi vermiş ve bizi dilşâd eylemiştir.
A h m e d H u s r e v
* * *
(Hulusi Bey'in fıkrasıdır)
Bu defa, Kenz-ül Arş Duasının Feyzinden gelen İkinci ve
Üçüncü Nüktelerle, Zeylini havi mübarek Mektubunuzu almakla cidden
bahtiyarım. Bu âciz Kardeşiniz, gelen Mektubunuzun, gerek muhterem
Üstadıma ve gerekse o havalideki kıymetli arkadaşlarıma olan tesiri
bana aid olmadığına ve belki benim bir vasıta olduğuma delildir. Çok
tecrübe ettim, Zât-ı Fâzılanelerine Mektub yazmak için bazan üç
Kelimeyi bir araya getiremiyorum. Ekseriyetle gaybî bir zâtın
ifadatını zabtına kadir olduğum kadar yazdığımı hissediyorum,