Page 129 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 129

BARLA  LÂHİKASI                                                                                                131

           uzun  ömürler  temenni  ediyorum.  Zira  mütalaasına  doyamıyorum.  Ne
           kadar  okursam  okuyayım..  diğer  bir  okuyuşumda  okumamış  gibi
           oluyorum  ve  yeni  bir  Eser  okur  gibi  oluyorum.  Hadsiz  bir  Zevk-i
           Manevî ve nihayetsiz bir Hazz-ı Ruhî ile okuyorum.

                  İşte gerek Sözler ve Mektubat ve gerekse Remizlerin en hârika
           vasfı zannedersem bu ince noktada olsa gerektir. Âsâr-ı saireyi bir defa
           okuyunca, ikinci bir defa okumağa o kadar heves uyanmıyor. Kur´ân-ı
           Hakîm'in Envârını ne kadar okursam okuyayım, def'-i cû' edemiyorum.
           Bilhassa  Remizler,  fakiri  çok  teshir  ve  hayrete  müstağrak  kıldı.  Ve
           onları derhal yazıyorum.
                                                                       R e ’ f e t

                                           * * *

                  (Ahmed Husrev'in fıkrasıdır)

                  Bizi Tarîk-i Hak'ta dolaştıran, manevî yaralarımızı tedavi eden,
           Hakikat  uğrundaki  düşüncelerimize  bir  kat  daha  Metanet  veren,
           bugünün şeytankârane tehdidatına rağmen cesaretimizi takviye eden ve
           her hususta Ruh ve Kalblerimizi İman ve Hakikat Nuruyla nurlandıran
           ve sa'yimizde teşci' eden ve Kur´ân-ı Hakîm'in iki Âyetini ihtiva eden
           Otuzbirinci Mektub'un Birinci ve İkinci Lem'alarını ve Yirmidokuzuncu
           Mektub'un Sekizinci Kısmından İkinci Remzi'ne aid mühim bir  İ’cazı
           da  aldık,  okuduk.  Aldığımız  manevî  Feyzi,  benim  gibi  yoksul  bir
           Talebenizin Kalb ve Kaleminin haddi değildir ki tarif etsin.

                  Kıymetdar  Üstadım,  nasıl  o  Hâlık-ı  Zülcelal'e  nihayetsiz  bir
           minnetdarlıkta  bulunmayalım  ki;  Aziz  Üstadımızı  vasıta  kılarak  en
           büyük  Nimetlerini,  pek  ziyade muhtaç olduğumuz  bir vakitte veriyor,
           bizi  teselli  ediyor. Hem  memnun  ediyor, hem  istikbalin  nurlu  yüzünü
           göstererek  bizi  o  Nura  koşturuyor.  Bir  taraftan  Kardeşlerimizi
           çoğaltıyor,  Muhabbetlerimizi  teksir  ediyor.  Maddî  ve  manevî
           kuvvetlerimizi  takviye  ediyor.  Diğer  taraftan  Saadet  hazinelerinin
           anahtarlarını ellerimize veriyor...

                  Ey Aziz Üstadım!.. Allah sizden ebeden razı olsun.

                                                          A h m e d   H u s r e v

                                           * * *
   124   125   126   127   128   129   130   131   132   133   134