Page 131 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 131

BARLA  LÂHİKASI                                                                                                 133

                  (Hulusi Bey'in fıkrasıdır)

                  Üstad-ı Muhteremim Efendim!

                  Bu Mektubun mühim bir hususiyeti var. O da, Tarîk-ı Velayet
           serlevhasını taşıyan ve çok ehemmiyetli bir mevzuu ihtiva etmesidir.

                                                               ِ
                                                          ِ
               Evet      نونزحي     مهَلاو م ِ   هيَلع    فوخ َلا   ِ   للّٰا ءٓ ايلوَا نا     َلاَا     Âyet-i
                                                              َّ
                                              َ
                      َ ُ َ ْ َ
                                                    ه َ َ ْ
                              ْ ُ َ ْ
                                      ْ َ
                                           ٌ ْ
           Celilesine bir nevi Tefsir olan bu mübarek ve münevver Eserle:

                  1- Tarîkat, hoşça tarif ediliyor.

                  2- Faidesinden cüz'î fakat güzel bir misal gösteriliyor.

                  3-  Velayet  ve  Tarîkatın  münasebeti  ve  ehemmiyetleri;  inkâr
           edenlerin  fırka-i dâlleden oldukları ve bu Hazine-i Uzmayı kapatmak,
           tahrib etmek ve bu Kevser Menba'ını kurutmak isteyenlerin fiillerindeki
           hata yüzlerine vuruluyor. Ve bu yolda, Aklı başında ve insafı olanı ikna'
           edecek delail ve misaller beyan olunuyor.

                  4-  Meslek-i  Velayetin  yekdiğerine  zıd  vasıfları  ise,  Seyr  ü
           Sülûkün iki meşrebi gayet sarih izah ve tavsif ediliyor.

                  5-  Vahdet-ül  Vücud  ve  Vahdet-üş  Şuhud  meşrebi  ile  bundaki
           mühim varta beyan olunuyor.

                  6- Velayet  yolları içinde en  güzelinin Sünnet-i Seniyeye ittiba'
           olduğu, Velayet yollarının ve Tarîkat şubelerinin en mühim esası İhlas
           olduğu  ve  bu  dünyanın  Dâr-ül  Hikmet  ve  Dâr-ül  Hizmet  olup,  dâr-ı
           ücret olmadığı fasih bir üslûb ile takrir buyuruluyor.

                  7-  Şeriatın  şümulü;  Tarîkat  ve  Hakikatın  maksud-u  bizzât
           hükmüne geçmemeleri iktiza ettiği, Sünnet-i Seniye ve Ahkâm-ı Şeriat
           haricinde bulunan Ehl-i  Tarîkatın iki kısmı tarif ve Sünnet-i Seniyeye
           muhalefetleri misali ile fehme takrib ediliyor.

                  8- Tarîkattaki sekiz varta sayılmakla, nazar-ı dikkat celbediliyor.

                  9-  Tarîkatın  pek  çok  fevaidinden  dokuzu,  icmalen  tedris
           buyuruluyor.

                  Heyhat!  Bu  maâliyatı  lâyıkıyla  fehmedemediğim  için,  ancak
           kabiliyetim  nisbetinde  Feyz  aldığımı  itiraf etmek mecburiyetindeyim.
   126   127   128   129   130   131   132   133   134   135   136