Page 141 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 141

BARLA  LÂHİKASI                                                                                                 143

           daire-i  inkıyada  geliyor,  ıslah  oluyor.  Herhangi  bir  maddiyyun  bir
           Risaleyi  alıp  okursa,  İman  etmezse  de  hiç  bir  bahane  bulamıyor.
           Herhangi bir dinsiz okusa ve tamam manasıyla anlasa,  İmana geliyor.
           Herhangi  bir  feylesof  okusa,  "Bundan  daha  yüksek  Akıl  olamaz  ve
           Akıllar toplansa bunun fevkine çıkamaz, Akıl buna yol bulamaz" diyor.
           Risale-i Nur, lisan-ı hal ile avrupa meftunu bulunan tek gözlü deccal'a
           "Ya İman et, yahut bütün dünyanın maskarası olacaksın" diyor.

                  Şimdi Aziz Ders Kardeşlerim! Bu fakir, bir tane Mürşid-i Ekmel
           ve  Kutub  ararken,  Cenab-ı  Hakk'ın  İhsanıyla,  Keremiyle,  Lütfuyla,
           Rahmetiyle, Üstad-ı Muhteremin sa'yi ile yüz ondokuz Mürşid-i Ekmel
           ve  Kâmil  buldum.  Risalet-ün  Nur  ve  Mektubat-ün  Nur,  yüz  ondokuz
           adediyle, her birisi birer Mürşid-i Ekmeldir ve Aktabdır.

                  Ey  maddî  ve  manevî  yaralı  olan  genç  Kardeşlerim!  Ve  ey
           Mürşid-i  Ekmele  muhtaç  olan  Ehl-i  Tarîkat  Kardeşlerim!  Şeyh
           Abdülkadir-i  Geylanî  ve  Şah-ı  Nakşibend,  İmam-ı  Rabbanî,  İmam-ı
           Gazalî,  Muhyiddin-i  Arabî,  Mevlâna  Hâlid  Radıyallahü  anhüm,
           Kaddesallahü esrarehüm Hazretlerinin Derece-i  Kemalâtları, Meratib-i
           İmanları Risalelerde ve Mektubat'ta vardır. (Haşiye)
                  ----------
                  (Haşiye):  Merhum  büyük  Kardeşim  Mustafa,  Risalenin  Şakirdleriyle
           Velayetin  Şakirdlerini  ve  birbirinin  arasındaki  dereceyi  anlatmak  istiyor.  Bu
           mes'eleyi  Risale-i  Nur  halletmiş.  Hem  Tevhid-i  Âmi  ile  Tevhid-i  Hakikîyi
           göstermiş. Hem gözü kapalı olarak gitmenin ve gözü açık olarak gitmenin farkını
           Risale-i Nur beyan etmiş. Hem Âlem-i Yakaza ile Âlem-i Menamı Risale-i Nur
           keşfetmiş.  Hem  Âlem-i  Misal  ile  Âlem-i  Şehadeti  birbirinden  Risale-i  Nur
           ayırmış.  Hem  Velayet-i  Kübrayı,  Velayet-i  Vustâyı,  Velayet-i  Suğrayı  ve
           birbirinin farkını tamamıyla Risale-i Nur göstermiş. Bir Sohbette, bir kademde -
           Sahabelerin meseli gibi- zahirden Hakikata geçmenin sebeblerini anlatmış. Hem
           Tarîkat Şeyhlerinin ve Eimme-i Erbaa'nın Caddelerini Risale-i Nur beyan etmiş.
           Hem  İlmelyakîn,  Aynelyakîn,  Hakkalyakîn  ile  elde  edilen  İmanın  farklarını
           Risale-i Nur göstermiş. Hem Hazret-i Ebubekir-i Sıddık (R.A.) ve Hazret-i Ömer
           (R.A.)  ve  Hazret-i  Osman'ın  (R.A.)  Meşrebini  Risale-i  Nur  takib  etmiş.  Hem
           İmam-ı  Ali'nin  (R.A.)  bir  Veled-i  Manevîsi  olduğunu,  Celcelutiye'yi  tefsir  ile
           Risale-i  Nur'un  Kıymetini  ve  Vazifesini  Risale-i  Nur  göstermiş.  Hem  Resul-i
           Ekrem  Aleyhissalâtü  Vesselâm'ın  Mehdi  ve  İsa  Aleyhisselâm  ve  Deccal  ve
           Ye'cüc-Me'cüc ve Sedd-i Zülkarneyn hakkındaki müteşabih Hadîsleri Risale-i Nur
           tevil etmiş, esas maksadı anlatmış.
                  İmam-ı  Ali  (R.A.),  Şah-ı  Geylanî  (R.A.),  Sekizinci,  Onsekizinci,
           Yirmisekizinci Lem'alar ile ve Sekizinci Şua ile Keramat-ı Evliya Hak olduğunu
           ve yerde iken Arş-ı A'zamı müşahede ettiklerini Risale-i Nur beyan etmiş. Hem
           umum Müçtehidler
   136   137   138   139   140   141   142   143   144   145   146