Page 142 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 142

144                                                                            YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN

                 Ey  Kardeşlerim  ve  ey  Halifeler!  Tarîkatın  ve  Hakikatın
          müntehasını anlamak isterseniz, Risaleleri ciddiyetle okuyun. Bâlâdaki
          zâtların arkasından gidersiniz ve yüksek İmanlarına yaklaşırsınız.

                 Ey Ehl-i Tarîkat Kardeşlerim, bilhassa sizlere çok rica ediyorum,
          Risaleleri bir defa okuyunuz. Risalet-ün Nur ve Mektubat-ün Nur'un her
          bir satırında, bir kitabın tesirini bulamazsanız, bana ne derseniz deyiniz,
          kabul ediyorum.

                 Tekrar  çok  tavsiye  ediyorum,  okuyun,  okuyun.  Okudukça,
          Risaleler  feyzâver  Nurları  saçıyorlar.  Okudukça  İştiyak  getiriyorlar,
          usanç  vermiyorlar.  Başka  kitabları  bir-iki  defa  okusan,  insana  usanç
          veriyor.  Halbuki  Risaleler  öyle  değil,  okudukça  başka  başka  İman
          halleri telkin ediyorlar...

                 Döneceğim bâlâdaki rü'yanın tabirine; aklım yetiştiği kadar tabir
          edeceğim, Allah hayretsin.

                 Biri  büyük,  biri  küçük  fabrikadan,  büyük  fabrika  ise  Üstad-ı
          Muhteremdir. Fabrikanın içerisinde bulunan acib ve garib, bedi' âletler

          ---------------------------------------------------------------------------------------
          ''Mütekelliminden  birisi  gelecek, Hakaik-ı  Îmaniyeyi  ve  bütün  mesâili  vâzıh  bir
          surette  beyan  edecek”  diye  Müjdelerini,  Risale-i  Nur,  Hâdisât-ı  Âlem  ile  isbat
          etmiş.  Hem  bütün  her  asırda  gelen  meb'uslar,  veliler  Keşfiyatlarında,  "birisi
          gelecek, şarktan bir Nur zuhur edecek” diye Risale-i Nur'un Şahs-ı Ma'nevîsini ve
          Ustadımın  Şahs-ı  Mânevîsini  ve  Talebelerin  Şahs-ı  Mânevîsini  görüp,  bütün
          Ummet-i  Muhammed'e  (A.S.M.)  Risale-i  Nur'un  Faziletini,  Ehemmiyetini,
          Kıymetini ve Emr-i Peygamberî ile bütün Ümmet Virdlerinde Azâb-ı Kabirden ve
          Âhir Zamanda gelecek fitneden, deccalın şerrinden istiaze etmelerini ve yapacağı
          maddî  ve  mânevî  tahribatını  Risale-i  Nur  tamir  yaptığını  görmüşler.  Müjdeler,
          Beşâretler,  İşâretler,  Remizler  ile  haber  verdiklerini,  Risale-i  Nur,  Eskişehir,
          Denizli, Afyon, İstanbul gibi Hâdisât-ı Âlem ile göstermiş...
                 Elhâsıl : Asırlardan beri beklenilen ve muntazır kalınan Zât, Risale-i Nur
          imiş Hatta Ustâdın kendisi de bir zaman böyle bir Zâtın geleceğine muntazır imiş.
          Halbuki,  ne  ağabeyim  Mustafa'nın  ve  ne  de  benim  haddim  değil  ki,  Risale-i
          Nur'un Kıymetini ve Vazifesini beyan edeyim, heyhât!
                 Risale-i Nur, Kur'ân'ın Has Tefsiri olduğundan Kur'ân'a bağlıdır. Kur'ân
          ise Arşı A'zam'a bağlıdır. Onun için, Risale-i Nur'u Kur'ân medh ü senâ edebilir.
          Birinci Şuâ'da otuz üç Âyetiyle işâret etmiş.
                 Bunu  yazmaktan  maksadım;  ağabeyim  Mustafa'ya,  Risale-i  Nur'dan
          medet ve Kur'ân'dan Şefaat ve Ustadımdan Dua istemektir...

                                                             Talebeniz Küçük Ali
   137   138   139   140   141   142   143   144   145   146   147