Page 166 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 166
168 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
diyor ki; "Isparta bana Barla'yı unutturdu. Unutamayacağım birşey
varsa, o da -her yerde olduğu gibi- Barla'da bulunan ciddî dost ve
Talebelerimdir."
Talebesi Talebesi Hizmetkârı Hizmetkârı
Mustafa Lütfü Rüşdü Husrev
Daimî Hizmetkârı Daimî Hizmetkârı
Bekir Bey Re'fet
* * *
(Süleyman Efendi, Mustafa Çavuş ve Bekir Bey'in bir fıkrasıdır.
Isparta'daki Kardeşlerimizin fıkrasındaki Davayı isbat eden kuvvetli iki
delili gösteriyor.)
Re'fet Bey ve Husrev gibi Kardeşlerimizin hârika bir surette
yağan umumî yağmur içinde Risale-i Nur Bereketine hususiyetle
baktığına, bizim de kanaatımız geliyor. Çünki gözümüzle yağmur
hâdisesini, hususî bir şekilde Hizmet-i Kur´ân ve Risale-i Nur'a
baktığını iki suretle gördük.
Birinci Suret: Risale-i Nur'un Vasıta-i Neşri olan Üstadımızın
Câmii, Barla'da seddedildi. Risale-i Nur'u yazacak hariçteki
Talebelerinin yanına gelmeleri men' edildiği hengâmda kuraklık başladı.
Yağmura ihtiyac-ı şedid oldu. Sonra yağmur başladı, her tarafta yağdı.
Yalnız Karaca Ahmed Sultan'dan itibaren, bir daire içinde kalan Barla
mıntıkasına yağmur gelmedi. Üstadımız bundan pek müteessir olarak
Dua ediyordu. Sonra dedi ki: "Kur´ân'ın Hizmetine sed çekildi, bu
köydeki Mescidimiz kapandı. Bunda bir eser-i itab var ki, yağmur gel-
س
ٰ
miyor. Öyle ise, madem Kur´ân'ın itabı var. ٰي Suresini Şefaatçı yapıp
Kur´ân'ın Feyzini ve Bereketini isteyeceğiz..." Üstadımız, Muhacir Hâ-
fız Ahmed Efendi'ye dedi ki: "Sen kırkbir ٰسي -i Şerif oku."Muhacir Hâ-
fız Ahmed Efendi bir kamışa okudu. O kamışı suya koydular. Daha
yağmur alâmeti görünmezken, İkindi Namazı vaktinde, Üstadımız
daima itimad ettiği bir hatırasına binaen Muhacir Hâfız Ahmed Efendi-
ٰ
ye söyledi ki: "ٰسي ler Tılsımı açtı, yağmur gelecek."
Aynı gecede evvelce yağmadığı Barla dairesi içine öyle yağdı ki,
Üstadımızın odasının altındaki Çoban Ahmed'in bahçesindeki duvar