Page 202 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 202

204                                                                            YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN


                 Yirmidokuzuncu  Mektub'un  Sekizinci  Kısmının  Birinci
          Remzinin Birinci Makamının Birinci Babı, Mu'cizat-ı Ahmediyenin en
          büyüğü ve Kıyamete kadar İ’cazının devam edeceğine şübhe olmayan
          Kur´ân-ı Kerim'in otuz cüz'ünden otuzuncu, yüz ondört Suresinden yüz
          onuncu,  lafız  itibariyle  küçük,  fakat  makam  ve  mana  itibariyle  âlî  ve
          şümullü Suret-ün Nasr'daki çok mühim Sırlardan muazzez ve muhterem
          Üstadımız  vasıtasıyla  zahir  olan  Tevafukata  münasebetli  birtek
          Sırrından beyan buyurulan üç mes'ele, bana öyle bir kanaat getirdi ki;
          bu küçük Surenin üç Âyetinden sülüs ve tamamında otuz Cüz' Kur´ân'a,
          hattâ  her  Harfinde  bir  Sureye  işaret  ve  delalet  mevcud  olduğunu
          cezmettim.

                 Bu Nuranî Mektub hakkındaki, muhtasar tahassüsatımı âcizane
          yukarda arzettim. Feyz menba'ına maddeten ve manen çok yakın olan
          Kardeşlerime, şu perişan ifadatın kapı açmak ve buradan içeri geçmeye
          sizler  lâyıksınız,  diyecek  kadar  faidebahş  olduğu  hakkındaki
          emirlerinizden çok sevindim.

                 Sevgili  Üstadım!  Allah  için  sevenler,  Kur´ân'a  hâdim  olmayı
          yürekten  isteyenler,  musibetin  büyüğünü  Dine  gelen  mesaib  bilenler,
          zahiren ne kadar şaşaalı mutantan görünse de her bid'akârane hareketten
          mutlak ve  muhakkak Kur´ân'a ve  İmana bir hücum  hissedenler... ilh..
          İşte bunlar niyetlerindeki İhlas, Kalblerindeki Safiyet ve İmanlarındaki

                                                                      فَلِ Merkez-
          Kuvvet ve Kur´ân'a ciddî merbutiyetleri derecesinde, دمحْلا   ِ ِ ه َ
                                                               ْ َ
          i Menba' ve Masdar-ı Feyze yakın bulunduruyorlar. Elbette böyle ulvî
          ruhlu,  ciddî,  ihlaslı,  metin,  İmanlı  Kardeşlerimi  çok  sever  ve  mazhar
          oldukları Niam-ı İlahiyeye şâkirînden olmalarını tazarru' eylerim. Hasb-
          el  kader  dünyaya  dalmış,  masiyette  bunalmış,  Hakikatta  acıklı  bir
          gurbete düşmüş olan bu bîçare Kardeşlerine Dua etmelerini rica ederim.
          Cümlesine  alelhusus  isimleri  zikrolunan  Galib,  Husrev,  Hâfız  Ali,
          Süleyman  Efendilere  ve  Nurların  başkâtibi  Şamlı  Hâfız  Tevfik,  hasta

                                                       ِ
          olduğundan müteessir olduğum ve  للّٰا  َ   ءا      ٓش  نا iade-i âfiyet etmiş olan
                                                     ْ َ
                                            ُ ه
          Muhacir Hâfız Ahmed Efendi'ye ve sair mukarreblere Selâm ve Dualar
          ederim.
                                                                     H u l u s i
                                          * * *
   197   198   199   200   201   202   203   204   205   206   207