Page 234 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 234

236                                                                            YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN

                 (Binbaşı Âsım Bey'in fıkrasıdır)

                 Muhterem Üstadım Efendim!

                 Her  defa  olduğu  gibi  bu  kerre  de  nâmüstehak  olduğum  halde
          hakk-ı fakiranemde lütuf ve ibzal buyurulan İltifatat-ı Bînihaye bu fakiri
          mestediyor.  Ne  yapacağımı  şaşırıyorum.  Ancak  Cenab-ı  Lemyezel
          Hazretlerinin  Lütf  u  Kerem  ü  İhsanına  hamd  ü  şükr  ü  sena  ederek
          Risale-i Şerifelere sarılıyorum. Ve lezzet alıp, siz Üstadımı karşımda ve
          yanımda  bulup  mütehayyir  ve  mütefekkir  olarak  bahr-i  sürura  dalıp
          gidiyorum.  Ve  bu  halin  devam  ve  tezyidini  eltaf  ve  İnayet-i
          Sübhaniyeden  niyaz  ediyorum.  Nasıl  etmeyeyim?  Ya  Hazret!  Fakire
          bunca  iltifattan  başka  hele  bu  defaki  Lütufnamelerinin  başına  birçok
          tavsiften  sonra  "Hizmet-i  Kur´âniyede  kuvvetli  arkadaşım  ve  Tarîk-ı
          Hakta  ve  Ebed  Yolunda  enîs  yoldaşım"  Kelimat-ı  Latifesi,  bu
          cihankıymet  Kelâmlarınız,  benim  gibi  fakir,  hakir,  muhtaç  bir
          Kardeşinize karşı  İbzal  ve Himmet buyurulması, sizin  büyüklüğünüze
          ve  daha  doğrusu  Gavs-ı  A'zam  Şeyh  Geylanî  (Kuddise  Sırruhu-l  âlî)
          Hazretlerinin  Teveccüh,  Dua,  Himaye  ve  Muhafazası  olduğuna  nasıl
          İman etmeyeyim. Nasılki bu defa Gavs-ı A'zam'ın İhbarat-ı Gaybiyesi
          Risale-i  Şerifesini  gördüm,  okudum,  yazdım.  Gavs-ı  A'zam,  A'zam-ı
          Aktab  olduğunu  bilir  ve  kalben  tasdik  ederiz  ve  ziyade  Muhabbet
          etmekte iken, bu defa bu kanaat, bu muhabbet tasdikimi kat-ender kat
          ziyadeleştirdi ve takviye etti. Ve Hazret-i Şeyh'e İman ve Muhabbetimi
          Habl-i Metin ile bağladı. Nasıl bağlanmayayım? Bu Keramet ve İhbar-ı
          Gaybiyesi  ki,  Hakikat  fışkıran  ve  Ruha  Hayat  bahşeden  Sözler'i
          söyleyen,  haber  veren  öyle  bir  Sahib-i  Menba'-ı  Keramat  ve  Hakikat
          olan Hazret-i Gavs-ı A'zam, Üstadımın Üstadıdır.

                 İşte bu keyfiyet, Üstadıma olan incizab, merbutiyet ve teslimimi
          bir kat daha tarsin etti ve yıkılmaz ve tahrib edilmez bir kal'a hükmünü
          aldırdı.  Madem  bu  fakir,  bu  muhkem  kal'adayım,  hariçten  ve  hiç
          kimseden  pervam  yok.  Ve  haricin  taarruz  ve  kıyamına  da  mukabil
          taarruz ve hücumlar his ve kuvvetini elde ettim. Lütf ve İnayet-i Bari
          ile,  Gavs-ı A'zam'ın  teveccüh  ve  Duasıyla  siz   Üstadıma   kavuştum.
                                               ِ
                                       ِّ َ    ۪ بر   ِلضف    نم  ا      َذه
                                          ْ َ
                                              ْ
                                                   ٰ
                 Bâri-i  Teâlâ  ve  Tekaddes  Hazretlerinden  dilerim  ve  niyaz
          eylerim  ki,  âhir  ömrüme  kadar  bu  yolda  hatve-endaz  olayım  ve
          buyurulduğu
   229   230   231   232   233   234   235   236   237   238   239