Page 235 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 235

BARLA  LÂHİKASI                                                                                                 237

           gibi  "Sıddık,  Fedakâr,  Hakikî  Âhiret  Kardeşiniz  ve  Hizmet-i
           Kur´âniyede  kuvvetli  arkadaşınız  ve  Tarîk-ı  Hakta  ve  Ebed  Yolunda
           enîs yoldaşınız" olmağa bihakkın kesb-i istihkak ve liyakat edeyim.
                                                   ِ
                                     قيف ۪    وَّتلا   ِ   للّٰا     نم و
                                                 َ ه
                                                     َ
                                         ْ
                  Ya Üstad-ı Ekremim! Size, yani Risale-i Nur'a Hüsn-ü Hatt ve
           daha  doğrusu  ta'zim,  tekrim,  hürmet,  samimiyet,  muhabbet  ve
           teslimiyetimin  binde  birini  takdim  edemiyorum.  Âciz  Kalemim  ve
           Lisanım, Hissiyat ve Ruhumun tercümanı olamıyor.

                  Ruhumun siz Üstadıma karşı incizab ve mahbubiyeti, yüzde beş
           şahsınıza karşı ise, doksanbeşi Neşr-i Envâr-ı Hakikat ve Dellâllığında
           bulunduğunuz  Kur´ân-ı  Hakîm  Şerefine  ta'zim  ve  tekrimdir.  Öyle
           kanaat  ve  İmanım  var  ki,  sizin  Nur  ve  Hakikat  fışkıran  Sözleriniz,
           Kur´ân-ı  Hakîm'den  muktebes  Tefsiridir.  Takdir,  tahsin,  medih  ve
           sitayiş etmeyen ve muhabbet ve merbutiyet beslemeyen insan değildir
           ve  daha  doğrusu  Merdud-u  İlahî  ve  Peygamberî  olanlardır.  Cenab-ı
           Hâlık-ı  Lemyezel  Hazretleri  bu  gibilere  de  Tarîk-ı  Hakkı  nasibedar
           eylesin.
                                                        ِ
                                               ِ
                                          ِ
                                                    ِ
                                   يل ۪    ر   س    مْلا د   ِيس ةم   رحب     يمٓا
                                 َ
                                                  ْ
                                                      َ ُ َ
                                             َ
                                       ُ ْ َ
                                            ِّ
                  Sevgili Üstadım! Hemşirenizin hastalığının had devresi geçmiş.
           Evvelce  arzetmiştim,  yüzde  yirmisi  mevcuddur.  Henüz  yataktan
           kalkmadı. Kuvvet  ve  iktidarı yok. Namaz kılabiliyorsa da vücudu titre-
                                                            ِ
           mekte  ve  arasıra  ârızaya  maruz  kalmaktadır.    ةنمْل ا و  دم   حْل ا هَل,  çok
                                                          ُ َّ
                                                                         ُ
                                                                َ
                                                                     َ ُ ْ
           şükür Cenab-ı Hakk'ın Lüutf ve Keremine ve bugününe. Mazinin sıkıntı
           ve elemi geçti. Hal-i hazırına şükür ve istikbale tevekkülle meşguldür.
           Ve  siz  Üstadıma  Dualar  ediyor  ve  diyor  ki:  "Şu  Nur  ve  Hakikat-ı
           Kur´âniye  Risale-i  Şerifeleri  imdadıma  yetişti."  Hele  Otuzbirinci
           Mektub'un İkinci Lem'asındaki sabır ve tahammül ve şükür bahsine o
           kadar bağlanmıştır ki, mezkûr Risale-i Şerifeyi evvel ve âhir ve bilhassa
           hastalığı sırasında müteaddiden fakire okutmuş ve Cenab-ı Hakk'a hamd
           ü sena etmiş ve diğer Üçüncü Lem'ayı ve sair Risale-i Şerifeleri okutup
           dinlemekte ve göz yaşları dökmektedir.
                ۪ بر   ِل   ضف ن ِ      م  اَذه  ِ ِ ه ٰ      للّٰ      دمحْل   َا Bunlar ve diğer Risale-i Şerifeler Hakikat

                  ْ َ
                                ُ ْ َ
              ِّ َ
                      ْ
   230   231   232   233   234   235   236   237   238   239   240