Page 240 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 240

242                                                                            YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN

          asır Nevruz-u Sultanî misillü bir baharı taşıyorlar. Arı kadar Aklı olan,
          bu  baharda  bu  çiçeklerden  istifade  etmezse  ne  denir?  Ve  koca  baharı
          görmeyen ehl-i basirete ne denir? Ve görüp de kendini kışta zemherire
          atana ne denir?.. Heyhat... Kendine zîşuur ve Ehl-i Zikir ve Ehl-i Basiret
          süsü verenlere...

                 Var ol, ey Sevgili Üstad! Sen bu Kur´ânî Elmaslar ile, o koca
          baharın  Mübeşşirisin.  Cenab-ı Hak,  maksud ve muradınıza nâil buyur-
                 ِ
                    ٓا
          sun.   يم Duasıyla  Dest  ü  Damen-i  Muallâlarını  öperim  Efendim
               َ
          Hazretleri.
                                                            Fakir Talebeniz Ali

                                          * * *

                 Sâlif-üz  Zikr  Eserler  hakkında  bir  arîzacık  da  bu  fakir  ve  âciz
          Talebeniz takdim-i huzur-u fâzılaneleri niyetinde isem de, esasen emel
          ve  gayelerimiz  bir  olduğu  için,  Hâfız  Ali  Efendi  Kardeşimin  şu
          Mektubunun  mealini  tekrar  ile  iktifa  eylediğimi  arz  ve  hâk-i  pây-i
          ekremîlerini öperim Efendim.
                                                            Pür-kusur Talebeniz
                                                                                                Hulusi-i Sâni
                                          * * *

                 (Hulusi Bey'in fıkrasıdır)

                 Aziz ve Muhterem Üstadım!

                 Nurların İntişarında berk gibi bir sür'at lâzım gelirken, cüz'î bir
          betaetten  her  zaman  esefle  bahsettiğim,  Malûm-u  Âlîleridir.  Yakın
          vakitte bazı müştaklar daha, Söz Dairesine iltihak ettiler. Kalbime gelen
          bir  ihtarla  keyfiyet-i  intişarı  düşündüm  ve  şu  Hakikatları  hissettim.
          Hattâ kani' oldum:

                 Mübarek Sözler ve Mektublar tamamen olmasa bile bu muhitte
          de  hem  de  yazılmadan  hayli  intişar  etmişler.  Civar  diğer  vilayet
          kazalarında,   bu   âsârı   görmek   ve   işitmek   isteyenler   çok   varmış.

                   ح ا   ن  َ َ    بسف, bu kadar cüz'î ve nâkıs Hizmetten, bu derece faide elde
          للّٰ

            ا
                     َ
           ه
                  ْ ُ
          edilmesi  de  gösteriyor ki; bu Sözler ve Mektublar Hakikaten Nur İsmi-
          nin   Tecellileridir  ki,  sühuletle  intişar  ediyorlar.   Bu   hal   karşısında
                                            ِ
                                                  ِ
          hayretle     Tefekkürde     iken          للّٰا ِمب        İsmini     alan     Birinci
                                             ه
                                                 ْ
   235   236   237   238   239   240   241   242   243   244   245