Page 290 - Risale-i Nur - Barla Lahikası
P. 290
292 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
Ey Sevgili Üstad! Cenab-ı Hak sizden çok razı olsun, yeni yeni
meyveler ve fakihelerle tegaddi suretiyle takviye-i ezhana, hem de def'-i
cû' sureti ile ızdırablarımızı teskine vasıta oluyorsunuz.
H u s r e v
* * *
(Husrev'in fıkrasıdır)
Sevgili Üstadım, Aziz Hocam, Efendim Hazretleri!
El ve ayaklarınızdan öperek, sıhhat ve âfiyetiniz için Duacıyım.
Bu hafta zarfında, yazıp ikmaline muvaffak olabildiğim Yirmialtıncı ve
Onuncu Cüz'leri ve Kur´ân-ı Kerim'in tamamen yazılmasından
mütevellid sürurlarımı ifade eden şu arîzamı takdim ediyorum.
Sevgili Üstadım! Bu hususta maruz kaldığım, o Furkan-ı
Ezelî'nin bazı İnayatından bahsetmekliğime müsaade edilmesini rica
ederim. Şöyle ki:
Lafza-i Celal ve Lafz-ı Rab Tevafukatı ile, Kelime Tevafukatını
muhafaza etmek suretiyle bir Kur´ân-ı Kerim yazılmasını Emir
buyurduğunuz vakit, pek büyük bir sevinçle Kaleme sarılmıştım. İlk
yazdığım üç Cüz'ün başlangıcında, o kadar müşkilâtla yazı yazıyordum
ki, sevincimi yeis, şevkimi fütur doldurmuştu. Esasen Arabî Hattımın
hiç olmaması, ye'simi teşdid, füturumu tezyid ediyordu.
Sevgili Üstadım, bu hal çok devam etmedi. İlk günlerde
sabahtan akşama kadar çalıştığım halde, beş veya altı sahife yazı
yazabilmek, benim için büyük bir muvaffakıyet iken, Kur´ân-ı Azîm-ül
Bürhan'ın yardımı imdadıma yetişti. Müşkilâtın yerini sürur, teessürün
yerini sevinç kapladı. Bazı günler Kalemi elimden bırakmamak için,
Namaz Vaktinin uzamasını veyahut gurubun olmamasını temenni
ediyordum. Bazan olurdu, sabahlara kadar yazı yazmak isterdim. Bazan
olur, yazılması gayet güç sahifelere, Kur´ân'dan istimdad ederdim.
Gayet kolaylıkla, o sahifeyi yazmaya muvaffak olurdum. Bazan en
kolay yazılacak sahifelerde, istimdadı bırakırdım. Elimde Kalem güya
yazı yazmakta izhar-ı acz ederdi. Hattâ bazan yanlış yazarak sahifeleri
tebdil ettiğim olurdu.
Bu kadar teshilât arasında, Arabî Hattımın şeklinin değişmekte
olduğunu gördüm. Birinci defaki yazdığım yazılarımla son yazdığım