Page 122 - Kuran'da Tebliğ ve Tartışma
P. 122
120 KURAN’DA TEBLİĞ VE TARTIŞMA
ri Allah'ın adının arkasına saklanarak meşru gösterme gibi sapık bir
istek vardır.
2. Tebliğ yapılan insanları etkilemeye, kafalarını bulandırmaya
çalışan bazı kişiler vardır. Bunlar ayetlerde 'kavmin inkara sapmış
önde gelenleri' olarak nitelendirilir. Yöntemleri, insanların akıllarını
karıştırarak, bazı durumlarda onları tehdit ederek ve onların üzer-
lerinde kurmuş oldukları baskıcı otoriteyi kullanarak onları inan-
maktan alıkoymaktır. Bunun sebebi ise çok açıktır; inançlı kişi akıllı
olur, uyanık davranır, kendisine empoze edilen yanlışlara rağbet
etmez ve en önemlisi din ahlakına savaş açmış kimselere karşı tavır
alır, onlarla fikri mücadele eder. Doğaldır ki, böyle bir toplumun
oluşmasından en çok 'inkara sapmış önde gelenler' zararlı çıkar.
Bir diğer anlatımla inkarcı toplumun önde gelenlerinin gerçek-
te şeytani düzenin birer parçası olduklarını görürüz.
3. Din ahlakını anlatanlara savaş açmış olan 'önde gelenler', dini
tebliğ eden Resulün aslında üstünlük elde etmeye çalıştığını öne
sürmektedirler. Gerçekle hiçbir şekilde bağdaşmayan bu iddia
'Resullere Yöneltilen Suçlamalar' bölümünde açıklanmıştı.
4. "Geçmiş atalarımızdan da bunu işitmiş değiliz" ifade-
si, kavmin inkara sapmış önde gelenlerinin atalarının dinine duy-
dukları bağlılığını göstermektedir. Oysa Kuran'da yer alan, "... ya
atalarının aklı bir şeye ermez ve doğru yolu da bulamamış
idiyseler?" (Bakara Suresi, 170) ya da "şeytan onları çılgınca
yanan ateşin azabına çağırmışsa da mı" (Lokman Suresi , 21)
veya "ben size daha doğru olanı getirmiş olsam da mı?"
(Zuhruf Suresi, 24) gibi sorular, atalarının dinine bu tür bir bağlılık