Page 235 - Ehl-i Sünnetin Önemi
P. 235

ADNAN OKTAR

            l›k-yar› sürüngen canl›lar yaflam›fl olmal›d›r. Ya da sürüngen
            özelliklerini tafl›rken, bir yandan da baz› kufl özellikleri kazan-
            m›fl sürüngen-kufllar ortaya ç›km›fl olmal›d›r. Bunlar, bir geçifl
            sürecinde olduklar› için de, sakat, eksik, kusurlu canl›lar olma-
            l›d›r. Evrimciler geçmiflte yaflam›fl olduklar›na inand›klar› bu te-
            orik yarat›klara "ara-geçifl formu" ad›n› verirler.
               E¤er gerçekten bu tür canl›lar geçmiflte yaflam›fllarsa bunla-
            r›n say›lar›n›n ve çeflitlerinin milyonlarca hatta milyarlarca ol-
            mas› gerekir. Ve bu ucube canl›lar›n kal›nt›lar›na mutlaka fosil
            kay›tlar›nda rastlanmas› gerekir. Darwin,  Türlerin Kökeni'nde
            bunu flöyle aç›klam›flt›r:
               E¤er teorim do¤ruysa, türleri birbirine ba¤layan say›s›z
               ara-geçifl çeflitleri mutlaka yaflam›fl olmal›d›r... Bunlar›n
               yaflam›fl olduklar›n›n kan›tlar› da sadece fosil kal›nt›lar›
               aras›nda bulunabilir. (Charles Darwin, The Origin of Spe-
               cies: A Facsimile of the First Edition, Harvard University
               Press, 1964, s. 179)


              Darwin'in Y›k›lan Umutlar›
               Ancak 19. yüzy›l›n ortas›ndan bu yana dünyan›n dört bir ya-
            n›nda hummal› fosil araflt›rmalar› yap›ld›¤› halde bu ara geçifl
            formlar›na rastlanamam›flt›r. Yap›lan kaz›larda ve araflt›rmalar-
            da elde edilen bütün bulgular, evrimcilerin beklediklerinin ak-
            sine, canl›lar›n yeryüzünde birdenbire, eksiksiz ve kusursuz bir
            biçimde ortaya ç›kt›klar›n› göstermifltir.
               Ünlü ‹ngiliz paleontolog (fosil bilimci) Derek W. Ager, bir
            evrimci olmas›na karfl›n bu gerçe¤i flöyle itiraf eder:
               Sorunumuz fludur: Fosil kay›tlar›n› detayl› olarak inceledi-
               ¤imizde, türler ya da s›n›flar seviyesinde olsun, sürekli
               olarak ayn› gerçekle karfl›lafl›r›z; kademeli evrimle geliflen

                                      233
   230   231   232   233   234   235   236   237   238   239   240