Page 511 - Fizyonomi Üst Eğitim Dersleri
P. 511
Fizyonomistin Eğitimi 4 (5 Hafta 2. Ders)
NEFS MAKAMLARI
yap böyle yap” diyor ya bunlardan hızlı bir şekilde
kurtulmaya başlar.
Ve burda en güzel şey cömertliktir. Vermek var ya
vazgeçmek Dünya malından vazgeçmek aslında.
Özellikle cilt hastalıklarına “en sevdiğiniz
kıyafetinizi hediye edin” diyoruz ya çünkü kişi
bırakamıyor, bırakma huyu olması lazım. 4. NEFS-İ MÜTMAİNE
Vazgeçmesi lazım ve “tamam” demeyi bilmesi
lazım. “Tamam” demeyi öğrendiği zaman kişi Mutmain olmak dediğimiz şey neydi? Kişi her türlü
gerçektende müthiş bir yere gidiyor. Ve kişi şüpheden, (acaba)dan, (ama)dan kurtulmuş oluyor
müsahama da yani sabır ve tahammülde eğer dik ve kendini tamamen teslim ediyor. Vesvese ne
durursa kanaat ve cömertlik kendisine veriliyor demekti?
zaten. Yani o yoksa da onu kazanmaya başlıyor. - Aç kalacağını düşünmek
Burda en önemli şey “her nefs mertebesinin bir - İstifçilik
riski var.” dedik ya mesela Küçük tansiyon nedir? Kişinin Allah’tan umudunu
- Nefs-i emmareninki daha da dibe düşmek. kesmesidir.
- Nefs-i Levvameninki emmareye düşmek. İstifçilik kıtlık bilincidir. Bu da Allah’tan umudu
- Burda da az önce dedim ya ilmin kapısına kesmek demektir. Mutmainde kişi bunların
ulaşmak, kişi ilmin kapısına ulaştığı için “bişey tamamından arınıyor. Artık kalbi mutmain oluyor
oldum” sanıyor. İşte bu kişiyi kibre sürükler. ve diyor ki “ben herşeyi Allah’tan beklerim.
Bazı insanlar bu nefs makamına ulaştıktan sonra Allah’tan isterim. eğer başıma birşey geliyorsa bu
hemen bir tarikat, hemen bir dergah keramet benim yüzümdendir. Ben birşeyleri yalnış
gösteriyor. Sonra bir kıyafet “vay o eteklerini yere yapmışımdır, o yüzdendir.” diyebilmesidir. Allah
sürüyerek yürüyenlerin haline” işte bu kibir, asla kullarına zulüm etmez.
gaflet... Bu işte kibir ve gaflet kişiyi ucube İmam Rabbani Hazretleri “kişi nefs-i mutmaineye
durumuna düşürüyor. gelene kadar yaptığı ibadetler aslında kulluk
Burda kişiyi mezarlıklara göndereceğiz. Mezarlıkları taklididir.” diyor. Nefs-i mutmaindeyse bunlar
dolaşmak harika bir şey, ben geçen 3 defa gittim taklitten tahkike dönüşür. Çünkü kişinin söylemi
zaten, sevdiğim insanlardı bir tanesini de kendimiz ile eyleminin birbirini tutması lazım.
yıkayıp defnettik. O kişinin bedeni kurumuş artık Adama bakıyorsunuz 5 vakit namazını kılıyor, hacca
hiç birşey kalmamış et namına, deri komple kemiğe gidiyor, onu yapıyor, bunu yapıyor. Tamam, çok
yapışmış, vücudundan canı çekilmiş, boş bir güzel… Ya sonra? Komşusuna eziyet ediyor.
kadavra yani insan orda işte aslında biraz “biz de Evlatlarına eziyet veriyor. Eşine eziyet veriyor. Ağzı
buraya geleceğiz.” diyor. Işte kişiyi biraz cenazelere pis, milletin arkasından konuşuyor, dedikodu
götürmeniz gerekiyor. yapıyor, kul hakkı yiyor, faize harama giriyor. İşte o
“Her nefs ölümü tadacaktır.” yazısını mezarlıklara yüzden kişi mutmaine gelinceye kadar taklittir. O
değil de bankamatiklere alış-veriş merkezlerine yüzden ben diyorum “bir insanın kıldığı namaza,
yazmak gerekiyor. Özellikle buralara yazılırsa daha tuttuğu oruca bakmayın.” diye. Konuştuğu zaman
etkili olur. Mezarlığa zaten adam gelmiş, bitmiş doğruyu söylüyor mu? Gerçekten dürüst mü?
yani iş, orda pek bir anlamı olmuyor. Bunlar çok önemli.
Şunu unutmayın. Namaz kul ile Allah arasındadır.
Bir insanın sadece namaz kılması o insanın iyi biri
olduğu anlamına gelmez. Bakın bizde şöyle bir
yanılgı var. Birisi diyor ki “abi bu adam çok iyi bir
adam” diyor. “nerden biliyorsun?” diye soruyorum.
“çok gariban” diyor. “Yav kardeş ben de gariban.”
Gariban demek iyi bir insan demek değil. Fakir
demek iyi bir insan demek değil. “Abi adam bu çok
iyi bir insan” “nasıl bir insan?” “namazında
niyazında” Temel seviyedeydi heralde. “birisi
hocam ben hafızlık okuyorum. Hafız olacağım
Sayfa 13