Page 98 - Risale-i Nur - İşaratü'l-İcaz
P. 98
100 İŞÂRÂT-ÜL İ’CAZ
teşkil eden zerreler, büyüklük-küçüklük, çirkinlik-güzellik gibi gayr-ı
mütenahî ahval ve keyfiyetleri kabul etmekte müsavidirler. Yani bir
zerrenin, bin keyfiyeti kabul etmeye kabiliyeti vardır; ve bir halet,
binlerce zerrelere hal olabilir. Binaenaleyh güzellik gibi bir Sıfat,
binlerce zerrelere ve dolayısıyla cisimlere Sıfat olabildiği halde, o
kadar imkânat ve ihtimaller içinde muayyen bir cisme tayin edildiği
zaman; herhalde bir Kasd ile, bir Hikmet altında, bir Zâtın İrade ve
Tahsisiyle, binlerce cisimler arasında o cisim, o Sıfata mevsuf
kılınmıştır.
۪ مُكل۪: Bu ل ihtisas için değildir, ancak sebebiyeti ifade ediyor.
ْ َ
Yani Arz'ın tefrişine sebeb yani vesile, insandır. Bu misafirhanedeki
ziyafet onun namına verildi. Fakat istifade, insanlara mahsus ve
münhasır değildir. Öyle ise insanların ihtiyacından, istifadesinden fazla
kalana abes denilemez.
ِ
اشارف۪: Bu tabir, garib bir Nükte-i Belâgata işarettir. Çünki
َ
Arz'ın sıkletinden dolayı suya batıp kaybolması tabiatının îcabatından
olduğu halde, Cenab-ı Hak Merhametiyle bir kısmını dışarıda
bırakarak, insanlar için bir mesken ve Nimetlerine bir Maide, yani bir
ِ
۪
Sofra olmak üzere tefriş etmiştir. Ve keza اشارف tabirinden anlaşılıyor
َ
ki: Arz, bir hanenin tabanı gibi insan ve hayvanlara ferş ve
bastedilmiştir. Öyle ise Arz'daki nebatat ve hayvanat, hanedeki efrad-ı
aile ile erzak ve saire gibi levazım-ı beytiye hükmündedir. Ve keza
ِ
اشارف۪tabirinden anlaşılıyor ki, Arz taş gibi katı ve sert değildir ki
َ
kabil-i sükna olmasın ve su gibi mâyi de değildir ki, ziraat ve istifadeye
kabil olmasın. Belki orta bir vaziyette yapılmıştır ki, hem mesken, hem
mezraa olsun. Bu iki faidenin taht-ı temine alınması, elbette ve elbette
bir Maksad, bir Hikmet ve bir Nizam ile olabilir.
انب۪ءا ۪ َّٓم ۪ سلاو : Semanın insanlara bir sakf, bir dam gibi Yapıl-
ِ
َّٓ ۪ ًۖ ء
َ
َ
َّ َ َ
ması, yıldızların o damda asılı kandiller gibi olmalarını istilzam eder ki,
teşbih tamam olsun. Öyle ise gayr-ı mütenahî şu boşlukta dağınık bir
şekilde yıldızların bulunması, akılları hayrette bırakan Nizam ve
İntizamlı vaziyetleri, kör tesadüfe isnad edilemez.