Page 94 - Risale-i Nur - İşaratü'l-İcaz
P. 94

96                                                                                                 İŞÂRÂT-ÜL İ’CAZ


                              َّٓ
          ve ikaz için kullanılan ۪اي۪ Harfidir. İkincisi: Alâmetleri aramakla bir şeyi
                                َ
          bulmak için kullanılan ۪ىَا۪ Kelimesidir ki, Türkçede "hangi" Kelimesiyle
                               ُّ

          tercüme edilir. Üçüncüsü: Gafletten ayıltmak için kullanılan  ۪اه Harfidir.

                                                                     َ
          Bu  te'kidlerden  anlaşılır  ki,  burada şu tarz ile yapılan Nida ve Hitab, çok
          faidelere ve nüktelere işarettir.

                 Ezcümle,  birincisi:  İnsanlara  İbadetlerin  teklifinden  hasıl  olan
          meşakkatın,  Hitab-ı  İlahîye  mazhariyetten  neş'et  eden  zevk  ve  lezzetle
          tahfif  edilmesidir.  İkincisi:  İnsanın  gaibane  olan  aşağı  mertebesinden,
          Huzurun  yüksek  makamına  çıkması  ancak  İbadet  vasıtasıyla  olduğuna
          işarettir.  Üçüncüsü:  Muhatabın  üç  cihetten  İbadete  mükellef  olduğuna
          işarettir. Kalbiyle Teslim ve İnkıyada, Aklıyla İman ve Tevhide, kalıbıyla
          Amel  ve  İbadete  mükelleftir.  Dördüncüsü:  Muhatabın  Mü’min,  kâfir,
          münafık  olmak  üzere  üç  kısma  ayrılmış  olduğuna  işarettir.  Beşincisi:
          İnsanların yüksek, orta, avam tabakalarına hitabın şamil olduğuna işarettir.
          Altıncısı: İnsanlar arasında yapılan Nida ve Hitablarda âdet edinmiş olan
          şeylere işarettir ki; insan evvelâ gördüğü adamı çağırır ve durdurur. Sonra
          kim  olduğunu  anlamak  için  alâmetlerine  dikkat  eder.  Sonra  maksadını
          anlatır.  Hülâsa:  Mezkûr  Hitab,  geçen  üç  cihetten  te'kid  edilmiş  şu
          nüktelere işarettir.
                 اي۪ ile  nida  edilen  insanlar  gafil,  gaib,  hazır,  cahil,  meşgul,  dost,
                 َ
          düşman  gibi  çok  muhtelif  tabakalara  şamildir.  Bu  muhtelif  tabakalara
          göreاي۪nın  ifadesi  değişir.  Meselâ:  Gafile  karşı tenbihi ifade eder, gaibe
               َ
          ihzarı,  cahile  tarifi,  dosta  teşviki,  düşmana  tevbih  ve  takri'i  gibi  her
          tabakaya  münasib  bir  ifadesi  vardır.  Sonra  makam  kurbu  iktiza   ettiği

          halde,   uzaklara  mahsus  olan اي۪ edatının  kullanılması   birkaç   nükteye
                                       َ
          işarettir:

                 1- Teklif edilen Emanet ve İbadetin pek büyük bir yük olduğuna,
                 2- Derece-i Ubudiyetin, Mertebe-i Uluhiyetten pek uzak olduğuna,
                 3- Mükelleflerin, zaman ve mekânca Hitabın vakit ve mahallinden
          ırak bulunduğuna,
   89   90   91   92   93   94   95   96   97   98   99