Page 91 - Risale-i Nur - İşaratü'l-İcaz
P. 91
TEVHİD’İN İSBATI 93
Sıfât ve istihkaklara göre, burada Emir ve Nehiyler ile Hükümler
verilmiştir. Ve keza evvelki Âyetlerde insanların taksimatı, ahval ve
sıfâtı zikredildikten sonra, makamın iktizasıyla, bu Âyet onları takib
etmiştir.
Vakta ki Kur'an-ı Kerim insanların her üç fırkasından bahsetti
ve herbir fırkanın sıfâtını ve akibetini söyledi; sâmiin arzusu ve
makamın iktizası üzerine, Kur'an-ı Kerim gaybdan hitaba intikal ederek
onlara karşı şu Hitabda bulundu. Evet bazı adamlar hakkında gaibane
konuşanların bilâhere konuşmalarını hitaba çevirmelerinde şöylece bir
nükte-i umumiye vardır:
Meselâ: Bir şahsın iyiliğinden veya fenalığından bahsedilirken
gerek konuşanda, gerek dinleyende, ya tahsin veya tel'in için bir meyil
uyanır. Sonra git gide o meyil öyle kesb-i şiddet eder ki, sahibini o
şahısla görüştürüp şifahen konuşmaya kuvvetli bir arzu uyandırır.
Burada sâmi'lerin o meyillerini tatmin etmekle, makamın iktizası
üzerine Kur'an-ı Kerim onları sâmi'lerin huzuruna götürüp kendilerine
hitab ile tevcih-i Kelâm etmiştir. Bu Âyette gaybdan hitaba edilen iltifat
ve intikalde hususî bir nükte de vardır ki; İbadetle yapılan tekliften
hasıl olan meşakkat, Hitab-ı İlahiyeden neş'et eden zevk ve lezzetle
karşılanır ve insanlara ağır gelmez. Ve keza hitab suretiyle İbadeti
teklif etmek, abd ile Hâlık arasında vasıta olmadığına işarettir.
Ey arkadaş! Bu Âyetin Cümlelerini birbiriyle nazmeden
münasebetler ise :
اودبعا۪سانلا ۪ ايَّا ۪ َّٓاي ۪ ۪Cümlesinde Emir ve Hitab, geçen her üç
َّ
ُ ُ ْ
َ
َ ُّ
ُ
fırkayı teşkil eden Mü’min, kâfir ve münafıkların mazi, hal ve
istikbalde Vücuda gelmiş veya gelecek bütün efradını ihtiva eden taba-
kalara Hitabdır. Binaenaleyh اودبعُا۪(vav) و ının merciinde dâhil olan
ُ ُ ْ
kâmil Mü’minlere göre اودبعُا۪, İbadete devam ve Sebat etmeye
ُ ُ ْ
Emirdir. Orta derecedeki Mü’minlere nazaran, İbadetin arttırılmasına
Emirdir. Kâfirlere göre, İbadetin şartı olan İman ve Tevhid ile İbadetin
yapılmasına Emirdir. Münafıklara nazaran, İhlasa Emirdir. Binaenaleyh
اود ۪ بعُا۪nun ifade ettiği İbadet Kelimesi, mükellefîne göre müşterek-i
ُ ْ ُ
manevî hükmündedir.