Page 523 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 523
Harun Yahya
New York Times gazetesindeki bu yaz›da, son bilimsel geliflmeler ›fl›¤›nda, intronlar gibi "sözde çöp-
lük DNA"n›n gerçekte organizmalara "faydal›" oldu¤u vurgulan›yordu.
Maddeler halinde ele ald›¤›m›z tüm bu geliflmeler kodlamayan DNA hakk›nda yepyeni bilgiler or-
taya koymakla birlikte önemli bir gerçe¤i de a盤a ç›karm›fl oluyordu. Evrimcilerin Hurda DNA kavra-
m›, bilgisizlikten kaynaklanan, uydurma bir kavramd›. Case Western Reserve Üniversitesi'nden Evan
Eichler 2001 y›l›nda Science'da yay›nlanan bir makalede, durumu flu sözlerle özetliyordu: "Çöplük
DNA deyimi bizim bilgisizli¤imizin yans›mas›ndan baflka birfley de¤il." 98
Hurda DNA Efsanesinin Son Dayana¤› da Çöktü:
Bir "Sahte Gen"in Fonksiyonel Oldu¤u Ortaya Ç›kt›
90'l› y›llardan itibaren yaflanan tüm bu önemli bilimsel geliflmeler, Hurda DNA iddias›n›n bilgisiz-
likten kaynaklanan bir evrim yan›lg›s› oldu¤unu ortaya koydu. Genlerin içine s›k›flm›fl intronlar ve da-
ha uzun s›ralar halinde birarada bulunan tekrarl› DNA gibi "kodlamayan DNA"lar›n asl›nda ifllevsel ol-
du¤u gösterilmifl oldu. Bununla birlikte, geriye fonksiyonel olup olmad›¤› tam bilinmeyen tek bir tür
"kodlamayan DNA" kal›yordu: "Sahte genler" anlam›na gelen "pseudogenler" (pseudogenes).
Pseudogen, görünürde, mutasyona u¤ram›fl fonksiyonel genlerin ifllevlerini kaybederek ortaya ç›-
kard›klar› DNA parçalar›na evrimcilerce verilen isimdir. "Pseudo" kelimesi de ‹ngilizcede "sahte, yan›l-
t›c›" anlam›nda kullan›l›r. Pseudogenlerin evrimciler aç›s›ndan özel bir önemi oldu¤u söylenebilir. Çün-
kü mutasyonlar›n evrim meydana getirece¤i iddias›n›n geçersizli¤ini içten içe kabullenmifl, pseudogen-
lere bir tür göz boyama arac› olarak sar›lm›fllard›r.
K›saca hat›rlayacak olursak, canl›lar üzerinde yap›lan say›s›z deneyde, mutasyonlar›n, etkili olduk-
lar› zaman canl›larda daima genetik bilgi kayb›na neden olduklar› görülmüfltür. Bir saate yap›lan rast-
gele çekiç darbelerinin saati gelifltirmeyece¤i gibi, mutasyonlar da organizmalar› asla gelifltirmemifl, bir
di¤er deyiflle evrimlefltirmemifllerdir. Evrim teorisi genetik bilgide art›fl gerektirdi¤i halde mutasyonlar
hep genetik bilgiyi azalt›r, tahrip ederler.
Teorilerine destek gösterebilecekleri bir
mekanizmadan dahi yoksun olan evrimciler,
pseudogenleri hayali evrim sürecinin "haya-
let" mekanizmas›n›n iflledi¤ine kan›t göster-
diler. Evrimciler, protein kodlamayan bu
DNA parçalar›n›n sözde evrimin moleküler
fosilleri oldu¤unu iddia ettiler. Bu iddian›n
tek dayana¤›, bu genlerin herhangi bir fonk-
siyonunun bilinmeyifliydi.
Ta ki 2003 May›s›'na kadar.
Pseudogenlerin fonksiyonel oldu¤unu
gösteren bir çal›flma, ünlü Nature dergisinin
1 May›s 2003 tarihli say›s›nda yay›nland›.
Araflt›rmac›lar, "‹fade Edilmifl Bir Pseudogen,
Homolog Kodlayan Geninin Mesajc› RNA Ka-
rarl›l›¤›n› Düzenliyor" (An expressed pseudo-
gene regulates the messenger-RNA stability
of its homologous coding gene) bafll›kl› yaz›-
lar›nda, bir deneye haz›rlanan farelerde göz-
lemledikleri bir durumu haber veriyorlar-
d›. Buna göre bir dizi farenin, Makorin1-p1
99
ismi verilen pseudogenlerinin, genetik ola-
rak de¤ifltirilmesi sonucu farelerde ölümcül
Adnan Oktar 521