Page 525 - Yaratılış Atlası 3. Cilt
P. 525
Harun Yahya
B‹R ZAMANLAR TÜRLER‹N KÖKEN‹
“TÜRLEfiME” SANILIYORDU
arwinizm'e olan ›srarl› ba¤l›l›¤› ile tan›nan New Scientist
dergisinin 14 Haziran 2003 tarihli say›s›nda "Yeni Türler
D Nas›l Oluflur?" (How Are New Species Formed?) bafll›kl›
bilimsel bir makale vard›. Yazar› George Turner flu önemli "itiraf"ta
bulunuyordu:
Çok de¤il yak›n zaman önce, türlerin nas›l olufltu¤unu bildi¤imizi
san›yorduk. ‹fllemin hemen her zaman popülasyonlar›n tamamen
izole olmalar›yla bafllad›¤›na inan›yorduk. Genellikle popülasyonun
ciddi bir "genetik darbo¤az"dan geçmesinden sonra meydana geli-
yordu; (örne¤in) hamile bir diflinin uzak bir adaya sürüklenmesin-
den ve onun yavrular›n›n birbirleri ile çiftleflmesinden sonra olabile-
ce¤i gibi. Bu "kurucu etki"nin güzelli¤i, laboratuvarda test edilebilir
olmas›yd›. Gerçekte, aç›kças› tutmad›. Biyologlar›n tüm çabalar›na
ra¤men, hiç kimse, kurucu bir popülasyondan yeni bir tür yaratma-
n›n yan›na bile yaklaflamad›. Dahas›, bildi¤imiz kadar›yla, insanlar›n
az say›larda organizmay› yabanc› ortamlara salmalar› sonucunda hiçbir yeni tür oluflmad›. 103
Asl›nda bu yeni bir itiraf de¤ildir. Darwin'den bu yana geçen bir buçuk yüzy›l içinde, onun ileri sür-
dü¤ü gibi bir "türleflme" hiçbir zaman gözlenmemifl, "türlerin kökeni"ne tatmin edici bir aç›klama geti-
rilememifltir.
Bunu aç›klamak için Darwin'in nas›l bir "türleflme" öngördü¤ünü anlatmakta yarar vard›r.
Darwin'in teorisinin dayand›¤› "gözlem"lerin türü, hayvan popülasyonlar›ndaki baz› de¤iflimlerdi.
Bunlar›n baz›lar› hayvan yetifltiricilerinin çal›flmalar›yd›. Cins köpekler, inekler veya güvercinler yetifl-
tiren bu kifliler, popülasyon içinde belirli bir özelli¤i bask›n olan (örne¤in iyi koflan köpekleri, iyi süt ve-
ren inekleri veya "zeki" güvercinleri) seçip birbirleriyle çiftlefltirerek, birkaç nesil içinde bu seçtikleri
özelliklere yüksek oranlarda sahip olan popülasyonlar oluflturuyorlard›. Normal ineklerden, çok daha
fazla süt veren inekler türetiyorlard›.
Bu "s›n›rl› de¤iflim", Darwin'e do¤ada daimi bir de¤iflim oldu¤unu ve bunun uzun zamana yay›ld›-
¤›nda s›n›rs›z bir de¤iflim (yani evrim) meydana getirece¤ini düflündürttü.
Darwin'in ayn› konudaki ikinci gözlemi ise, Galapagos Adalar›'nda gördü¤ü farkl› ispinoz türleriy-
di. Bu ispinozlar›n, ana karadakilerden farkl› gaga yap›lar›na sahip olduklar›n› belirlemiflti. Yani ayn›
popülasyonun içinde uzun gagal›, k›sa gagal›, k›vr›k gagal›, düz gagal› ispinozlar türemifllerdi ve bun-
lar da kendi içlerinde çiftlefltikleri için ayr› türler haline gelmifllerdi.
Darwin tüm bu "de¤iflim" olgular›n› biraraya getirdi¤inde, do¤ada "s›n›rs›z de¤iflim" yafland›¤›n›,
yepyeni türlerin, s›n›flar›n, tak›mlar›n ortaya ç›kmas› için sadece "uzun zaman" gerekti¤ini düflündü.
Ancak Darwin yan›lmaktayd›.
Belirli bir özelli¤i bask›n olan canl›lar› seçip birbirleriyle çiftlefltirerek sadece kendi türlerinin daha
iyisi, daha güçlüsü canl›lar yetifltirilmifl olur. Yoksa bu yöntemle bir baflka canl›y› oluflturmak mümkün
de¤ildir. Örne¤in bu flekilde bir kediden bir at, bir ceylandan zürafa oluflturulamaz ya da bir armuttan
Adnan Oktar 523