Page 71 - Yaşamın ve Evrenin Kökeni Konferansı
P. 71
Teknik ve Bilim Araştırma Vakfı
ilk karşılaştığımda bana bu bir problem olarak görünmüştü, “evrenimizin bir
başlangıcı olabilir fakat çoklu evrenler varsa bunların bir başlangıcı var mıydı.”
sorusuyla karşılaştım. Çoklu evren modelinin üzerinde uzun süre araştırma
yaptım ve vardığım sonuca göre genişleyen çoklu evren teorisi de yine evrenin
başlangıcı olduğunu doğruluyordu. Çoklu evrenin de bir başlangıcı vardı.
İlk bilimsel deliller bize evrenin Big Bang ile başladığını, genişlemeye
devam ettiğini ve fizik kanunlarıyla yönetildiğini gösteriyor. Bu sonuç, Kelam
isimli kozmolojik argümanı destekliyor. Bu görüşe göre ve kıyas yaptığımızda,
var olmaya başlayan herhangi bir şeyin bir sebebinin olması gerekir. Evren
yoktan var edilmiştir, dolayısıyla evrenin bir sebebi olması gerekir. Evrenin
dışında olan bir sebep nedeniyle evren yaratılmıştır. Bu görüş evreni Allah’ın
yarattığı düşüncesiyle tam örtüşmektedir. Yaratıcı’nın varlığını gösteren ikinci
bir kanıt ise, evrenin her yerinde gözlemlenen muazzam mimari ve tasarımdır.
İnsanlığın hayatta kalması için neler gerektiğini düşünün. En az üç şey
sayabilirim. Öncelikle elmaslara ihtiyacınız var. Durun, şaka yapıyorum.
Aslında elmasa değil, karbona ihtiyacınız var. Karbon bir gerekliliktir. İkinci
olarak suya ihtiyacınız var, çünkü yaşam için gereken tüm biyokimyanın
oluşmasını sağlayan sıvı sudur. Üçüncü olarak ise suyun sıvı halde bulunabileceği,
aynı zamanda karbonun da yaygın olarak kullanılabileceği bir gezegene sahip
olmalısınız. Bilim adamları evrenin hayatı nasıl desteklediğini anlamaya
çalışırken, birçoğu evrenin hayatı mümkün kılacak şekilde dizayn edilmiş
olduğu sonucuna vardılar. Kendilerinin ateist veya agnostik olduklarını ilan
eden bazı kişilerin sözlerini paylaşmak istiyorum. Bu insanlar Allah’ı arayan
dindar kişiler değiller, fakat düşüncelerini şöyle ifade etmişler:
Fred Hoyle şunları söyledi,
“Bulguları sağduyuyla değerlendirdiğimizde üstün bir aklın fizikle,
aynı zamanda kimyayla ve biyolojiyle oynadığını görüyoruz... Bulguların
ortaya koyduğu rakamlarla hesaplamalar yaptığımızda çıkan sonuçlar
bu görüşü bence tartışmasız bir şekilde kanıtlıyor.” (Fred Hoyle, "The
Universe: Past and Present Reflections." Engineering and Science, No-
vember, 1981. ss. 8–12)
Stephen Hawking’in çalışma arkadaşı Roger Penrose da şöyle diyor,
Bence evrenin bir amacı var. Öylesine şans eseri oluşmuş olamaz.”
(See A Brief History of Time (1991) film script - springfieldspringfield.co.uk)
Şunu net bir şekilde söyleyebiliriz, elimizdeki en güçlü bilimsel deliller
evrenin yaşam için tasarlanmış olduğunu göstermektedir. Bu tasarımın
kanıtlarını tüm bilim dallarında görmek mümkündür.
69