Page 332 - Risale-i Nur - Lem'alar
P. 332
OTUZUNCU LEM’A 335
ile yâdediyorlar ve ışık parmaklarıyla ona işaret ediyorlar.. Aynen öyle de:
Zât-ı Hayy-ı Kayyûm'un Muhyî İsminin Cilve-i A'zamı ile berrin yüzünde ve
bahrin içinde zîhayatların Kudret-i İlahiye ile parlayıp, arkalarından
gelenlere yer vermek için "YA HAYY!" deyip perde-i gaybda gizlenmeleri;
bir Hayat-ı Sermediye Sahibi olan Zât-ı Hayy-ı Kayyûm'un Hayatına ve
Vücub-u Vücuduna şehadetler, işaretler ettikleri gibi.. umum mevcudatın
tanziminde eseri görünen İlm-i İlahîye şehadet eden bütün deliller ve Kâina-
ta Tasarruf eden Kudreti isbat eden bütün Bürhanlar ve Tanzim ve İdare-i
Kâinatta hükümferma olan İrade ve Meşieti isbat eden bütün hüccetler ve
Kelâm-ı Rabbanî ve Vahy-i İlahînin medarı olan Risaletleri isbat eden bütün
alâmetler, Mu’cizeler ve hakeza.. yedi Sıfât-ı İlahiyeye şehadet eden bütün
delail; bil'ittifak Zât-ı Hayy-ı Kayyûm'un Hayatına delalet, şehadet, işaret
ediyorlar. Çünki nasıl bir şeyde görmek varsa, Hayatı da var; işitmek varsa,
Hayatın alâmetidir; söylemek varsa, Hayatın Vücuduna işaret eder; ihtiyar,
irade varsa Hayatı gösterir.. aynen öyle de; bu Kâinatta Âsârıyla Vücudları
muhakkak ve bedihî olan Kudret-i Mutlaka ve İrade-i Şamile ve İlm-i Muhit
gibi Sıfatlar bütün delailleriyle Zât-ı Hayy-ı Kayyûm'un Hayatına ve Vücub-
u Vücuduna şehadet ederler ve bütün Kâinatı bir gölgesiyle ışıklandıran ve
bir Cilvesiyle bütün Dâr-ı Âhireti zerratıyla beraber hayatlandıran Hayat-ı
Sermediyesine şehadet ederler.
Hem Hayat, "Melaikeye İman" Rüknüne dahi bakar, remzen isbat
eder. Çünki madem Kâinatta en mühim netice Hayattır ve en ziyade intişar
eden ve kıymetdarlığı için nüshaları teksir edilen ve zemin misafirhanesini
gelip geçen kafilelerle şenlendiren zîhayatlardır.. ve madem Küre-i Arz bu
kadar zîhayatın enva'ıyla dolmuş ve mütemadiyen zîhayat enva'larını tecdid
ve teksir etmek hikmetiyle her vakit dolar boşanır ve en hasis ve çürümüş
maddelerinde dahi kesretle zîhayatlar halkedilerek bir mahşer-i huveynat
oluyor.. ve madem Hayatın süzülmüş en safi hülâsası olan Şuur ve Akıl ve
en latif ve sabit Cevheri olan Ruh, bu Küre-i Arz'da gayet kesretli bir surette
halkolunuyorlar; âdeta Küre-i Arz, Hayat ve Akıl ve Şuur ve Ervah ile İhya
olup öyle şenlendirilmiş... Elbette Küre-i Arz'dan daha latif, daha nuranî,
daha büyük, daha ehemmiyetli olan Ecram-ı Semaviye; ölü, camid, hayatsız,
şuursuz kalması imkân haricindedir. Demek gökleri, güneşleri, yıldızları
şenlendirecek ve hayatdar vaziyetini verecek ve Netice-i Hilkat-ı Semavatı
gösterecek ve Hitabat-ı Sübhaniyeye mazhar olacak olan zîşuur, zîhayat ve
Semavata münasib sekeneler, her halde Sırr-ı Hayatla bulunuyorlar ki, onlar
da Melaikelerdir.
Hem Hayatın Sırr-ı Mahiyeti "Peygamberlere İman" Rüknüne
bakıp remzen isbat eder. Evet madem Kâinat, Hayat için yaratılmış ve Hayat