Page 399 - Risale-i Nur - Lem'alar
P. 399

402                                                                                                                           LEM’ALAR


                                                                      Sahife No:

           Düsturuyla  Cenab-ı  Hakk'ın  Fazl-ı  Keremiyle  Ulûm-u  İmaniye  ve
           Kur'aniyeyi  fehmetmek  Faziletini  İhsan  ettiğini;  ve  bu  İhsanı  kaldırmağa
           uğraşan, insan suretinde şeytanlar olduğunu; birkaç mühim misal ile, ehl-i
           ilhad ve kısmen münafıklar bu fevkalkanun muameleyi hiçbir hükûmet ve
           hiçbir  ferdin  tasvibine  mazhar  olmayan  bu  muameleye  Cumhuriyet
           Hükûmeti  müsaade  etmediğini;  değil  yalnız  Risale-i  Nur  Müellifi,  eğer
           fehmetse  nev-i  beşer  küseceğini  ve  anasırın  hiddetlendiğini  göstermekle,
           gayet güzel bir cevab veriyor.

                  ÜÇÜNCÜ İŞARET: İ k i    S u a l i n    cevabıdır.

                  B i r i n c i s i : Ehl-i felsefe, zendeka hesabına diyorlar ki: "Bizim
           memleketimizde  bulunan  bir  adam,  mecburi  cumhuriyetin  kanunlarına
           inkıyad  edecektir.  Halbuki  Sen,  vazifesiz  olduğun  halde,  halkların  tevec-
           cühünü kazanmak istiyorsun." demelerine karşı bir müskit cevab veriyor ki,
           onların foyalarını ortaya çıkarıp ne olduklarını gösteriyor.

                  İ  k  i  n  c  i     S  u  a  l  :  "Teveccüh-ü  nâsı  ve  mevki-i  âmmeyi
           kazanmak,  bizim  vazifedarlarımıza  mahsus  olup,  Sen  vazifesiz  bir  adam
           olduğundan,  teveccüh-ü  nâsı  ve  mevki-i  âmmeyi  size  hoş  görmüyoruz?"
           demelerine  karşı:  Eğer  insan,  bir  cesedden  ibaret  olsaydı,  lâyemutane
           dünyada kalsa ve kabir kapısı kapansa ve ölüm öldürülse; o vakit vazifeler,
           yalnız maddî askerlik ve idare memurlarına mahsus kalırdı. Halbuki böyle
           manevî ve gayet mühim ve bütün beşeri alâkadar eden bir vazifenin inkârı;

                   ح   ق    ت  وم    َا   ْل  Davasını, hergün cenazelerinin mührüyle imza edip tasdik eden
                  ْ َ ُ َ ٌّ
           otuzbin şahidin şehadetini tekzib ve inkâr etmek ile olur. Madem inkâr ve
           tekzib  etmek  muhaldir;  öyle  ise,  manevî  hacat-ı  zaruriyeye  istinad  eden
           manevî çok Vazifeler var olduğunu, güzel ve mühim bir iki temsil ile izah ve
           isbat eder.

                  Şu Risalenin  Hâtimesinde, "Enaniyetli ehl-i  dünyanın her işinde  o
           kadar hassasiyet var ki; eğer şuurları olsaydı, deha derecesinde bir muamele
           olurdu."  diye  Ehl-i  İmana  onların  o  hassasiyet  ve  desiselerine
           aldanmamalarını tavsiye ile, onların bu hali bir istidrac olduğunu haber verir.

                                                             K Ü Ç Ü K     A L İ
   394   395   396   397   398   399   400   401   402   403   404