Page 157 - Gizli El Bosna'da
P. 157

SAVAfi, KATL‹AM VE D‹PLOMAS‹                  155


             leri, Bosna'ya yap›lan silah sevkiyat›n› engellemek için çal›fl›yorlard›. CIA bile
             bu "kutsal görev"e kat›lm›flt›; ‹ran taraf›ndan Bosna'ya ulaflt›r›lmak üzere Ekim
             92'de Zagreb'e yollanan bir uçak dolusu silaha CIA'n›n ihbar› üzerine el kon-
             mufltu. 16
                  Ambargo yüzünden Müslümanlar bir türlü S›rp sald›r›lar›n› durdurma-
             lar›n› ve geri püskürtmelerini sa¤layabilecek olan a¤›r silahlara ulaflam›yorlar-
             d›. Hafif silahlar› elde etmekte dahi s›k›nt› çekiyorlard›. Bosna-Hersek Baflkan
             Yard›mc›s› Eyup Gani¡, 92 yaz› ortas›nda flöyle diyordu:
                   Elimizde çok az tüfek var. Gençlerimiz tüfekleri s›rayla kullan›yorlar. Mermi-
                   ler de giderek azal›yor. Dayanma gücümüzün sonuna geldik. 1-1,5 aydan daha
                   fazla dayanamay›z. Üç ayd›r abluka alt›ndaki GoraΩde düflerse herfley biter.
                   S›rplar Saraybosna'y› süratle ele geçirirler. Bizle savafl›n demiyoruz. Sadece si-
                   lah verin, S›rp sald›r›lar›n› durdural›m. 17
                  Yine de, Bosna ordusu, illegal yollardan gelen ve baz› bölgelerde (örne-
             ¤in Tuzla'da) S›rp ordusundan ele geçirdi¤i silahlarla S›rp sald›r›lar›na karfl›
             kahramanca direndi. S›rplar ile aralar›ndaki askeri güç fark›na bak›ld›¤›nda
             bunu nas›l baflard›klar›n› anlamak bile zordu; Eylül 1992'de, Bosnal›lar›n yal-
             n›zca iki tank› ve iki z›rhl› personel tafl›y›c›s› vard›. Bosna'daki S›rp ordusu ise;
             300 tanka, 200 z›rhl› tafl›y›c›ya, 800 topa ve 40 uça¤a sahipti. 18
                  Durum çok aç›kt›. Bosna-Hersek'in kendini savunabilmek için silaha ih-
             tiyac› vard›, Bosnal›lara silah verilmedi¤i takdirde S›rplar›n "etnik temizlik"
             operasyonunu daha ileri noktalara götüreceklerine kuflku yoktu. Nitekim tam
             da bu yüzden uluslararas› topluluk içindeki "gizli el", ambargonun kalkmas›
             için yap›lan giriflimlerin baflar›ya ulaflmas›na asla ve asla izin vermedi. Özel-
             likle ‹ngiltere, ambargonun kald›r›lmas›na fliddetle karfl› ç›kt›. ‹ngiliz D›fl ‹flleri
             Bakan› Douglas Hurd, Bosnal›lara silah vermenin, "çat›flmalar› art›rmaktan
             baflka bir ifle yaramayaca¤›n›" söyleyip duruyordu. Bu, "S›rplar fazla çat›flma
             ç›kmadan ifllerini rahatl›kla halletsinler" demenin bir baflka yoluydu.
                  Ancak baflta da belirtti¤imiz gibi, Nisan ay›ndaki blitzkrieg'den sonra
             S›rplar durduruldular ve uzun süre ciddi bir ilerleme kaydedemediler. Bunun
             da en büyük nedeni, yine belirtti¤imiz gibi, Müslümanlar ile H›rvatlar aras›n-
             daki askeri ittifakt›. Bu ittifak bozulmad›¤› sürece, ambargoya ra¤men ele ge-
             çirilen silahlar sayesinde, askeri durum S›rplar›n lehine daha fazla dönemez-
             di.
                  Bu engelin Milo§evi¡ taraf›ndan afl›lmas› pek mümkün de¤ildi. Henüz
             atefli küllenmemifl olan S›rbo-H›rvat savafl›n›n üzerine birdenbire H›rvatlarla
             anlaflarak Müslüman-H›rvat ittifak›n› bozmas› zor görünüyordu. ‹flte bu ne-
             denle onu bafltan beri destekleyen "gizli el", bu noktada da devreye girdi.
   152   153   154   155   156   157   158   159   160   161   162