Page 114 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 114

116                                                                          YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN


                        Her hepsi de pervanesi, üftadesi Nurun
                        Her hepsi muamma, gücü yetmez bu Şuurun

                        Fillerle varıp Kâ'be'ye hem Ebrehe zalim
                        İsterdi ki yapsın nice bin türlü mezalim...

                        İsterdi ki o Beyt yıkılıp şöhreti sönsün
                        Halk Kâ'be'yi terkederek kiliseye dönsün

                        İsterdi ki çeksin doğacak Nura bir sed
                        Hem doğmadan ölsün diye Mahbub-u Müebbed

                        Günlerce gidip Kâ'be'ye hem yaklaşan ordu
                        Birdenbire bir tehlike sezmiş gibi durdu...

                        Sür'atle gelip bir sürü kuş, semt-i bahirden
                        Taş harbine başlar pek acib hepsi birden

                        İndikçe havadan o muamma gibi taşlar
                        Cansız yıkılıp yerlere yatmış nice başlar

                        Şahıyla beraber kocaman orduyu Mevlâ
                        Olsun diye Mahbub'a Nişan, eyledi mevta

                        Hem kavm-i kureyş, söndürelim derken o Nuru
                        Erkek ve kadın, cümlesinin kaçtı huzuru...

                        Müşrik ve Muvahhid, iki fırka olup urban
                        Yıllarca dökülmüş yine üstüne bir kan

                        Şakk etti Kamer, Fahr-i Beşer, ol yüce Server
                        Her yerde ve her anda onun Nuru muzaffer
   109   110   111   112   113   114   115   116   117   118   119