Page 163 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 163

EMİRDAĞ  LÂHİKASI-I                                                                                       165


                                  ِ
           gücenmeyiz.  للّا    ءا   َ    َّٓش  نا  bir  zaman  "Yirminci  Lem'a-i  İhlas"  kendini
                                 ْ َ
                       ُ ٰ
           onlara okutturacak, o eski dostları da yeni dostlar yapacak.

                  Kardeşlerim! Herkes sizin gibi Sebatkâr olamaz. Perde altında
           Nurcuların  kuvve-i  maneviyelerini  kırmak  için  bazı  Hocalar  vasıta
           oluyorlar,  aldanmayınız  ve  sarsılmayınız  ve  onlarla  münakaşa
           etmeyiniz,  mümkün  oldukça  dostane  muamele  ediniz.  Biz  onlarla
           Kardeşiz  deyiniz  ve  bu  pusladaki  noktaları  unutmayınız,  tâ  sizi
           aldatmasınlar.

                  Hüsrev'in Himmetiyle daireye giren ve Nur'un yeni Şakirdlerinden
           bana Mektub yazan Hatice ve Râbia, Haslar içinde kabul edildiler. Ve çok
           alâkadar olduğum Barla'da hararetle Bahri ve evlâdı ve Eyyüb ve Ali ve
           Mehmed ve Süleyman'ların gayretleriyle Nurlar Dersine çalışmaları, beni
           sevinçle  ağlattırdı.  Ben  bütün  Barla  halkına,  hususan  Süleymanlar  ve
           Bahri  ve  Mehmedler  ve  Mustafalar,  eski  zamanda  Nurlara  kıymetdar
           Hizmet eden Şamlı Hâfız Tevfik ve mübarek Hâfız Hâlid ve İmam Hakkı
           Efendi ve Muhacir Hâfız Ahmed ve evlâdı ve ahfadı ve Şem'î ve bana çok
           Hizmet  eden  Abdullah  Çavuş  ve  oradaki  komşularıma  ricalen  ve  nisaen
           binler Selâm ve Dua ederim ve Mübarek Aylarda Dualarını isterim.

                  Bahri ve evlâdları üç Asâ-yı Musa yazdıklarını şimdi haber aldım.
           Muhacir  Hâfız  Ahmed  ile  Barla'da  Kardeşlerimizin  hesabına  hem
           Kâzım'ın,  hem  berber  Mehmed'in  ciddî  hâlisane  Mektubları  Lâhika'ya
           girmeğe hak kazandılar ve Bahri'nin güzel manzumesi, küçük bir Medrese-
           i Nuriye hesabına tam girebilir.

                  Medar-ı hayret bir latif İnayettir ki; Büyük Mustafa'yı (R.H.) aynen
           merhum  Abdurrahman  gibi  hem  Sadakatıyla,  hem  Kalemiyle,  hem
           iktidarıyla Nurlara Hizmet edeceğini Kalbime ihtar edilmesiyle o zamanda
           Abdurrahman'ın  vefatını  unutmaya  çalıştım.  Hakikaten  Küçük  Ali,  o
           hatıra-i  gaybiyeyi  Kalem  cihetinde  dahi  tam  tamına  tasdik  ettirdi.
           Kardeşinin Kalemini kendisi aldı. Sarı bıçağı, elmas kılıncı yaptı. Demek
           o zaman, onu da mübarek Mustafa'nın Ruhunda hissetmiştim.

                  Hem  Muhacir  Hâfız  Ahmed'i,  hem  bana,  hem  Nurlara  alâka  ve
           Sadakat noktasında Nurların birinci Talebesi ve fedakâr bir Naşiri Kalben
           hissetmiştim.  Halbuki  Kalemle  Hizmete  muvaffak  olamadı.  Çok  defa  o
           gaybî  hissimi  tahattur  ederdim.  Sonra  birden  hem  oğlu  Kâzım,  hem
           damadı  Bahri,  hem  diğer  damadı  berber  Mehmed  ondan  his  ve  ümid
           ettiğim metinane Hizmeti fevkalâde bir alâka
   158   159   160   161   162   163   164   165   166   167   168