Page 168 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 168

170                                                                          YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN


                 Hüsrev'i  tashihte  ve  tevzi'de  ve  tedbirde  ve  muhaberede  ve
          Nurların  Neşir  ve  yetiştirmesinde  tebrik  ve  muvaffakıyetine  Dua  ederiz.
          Bu  ehemmiyetli  Vazifelerle  beraber;  yine  o  şirin  ve  parlak  Kaleminin
          yazılarını çok nüshalarda görüyoruz; hem müstakil nüshaları da yazıyor,
          Mektubundan anlıyorum.

                 Şimdi birden  Sava Medrese-i Nuriyenin Hacı Hâfız'ı ve merhum
          Hâfız  Mehmed'i  ve  Kardeşlerini  ve  Mehmed'lerini  ve  Ahmed'leri  ve
          masum  Nurcuları  ve  mübarek  İhtiyar  ve  sair  Kahraman  Şakirdlerini
          düşündüm. Hayatım müddetince ona yakın olmak bütün canımla istedim
          ve  vefattan  sonra  onların  mezaristanında  defnolmamı  arzuladım.  Birden
          ihtar  edildi  ki:  "Gerçi  Medreset-üz  Zehra'nın  merkezi  olan  Isparta
          vilayetinde  maddeten  bulunmak  çok  cihetle  faideli,  saadetlidir;  fakat
          Nur'un  mesleği  ve  Nurcuların  meşrebi  cihetiyle  daima  berabersiniz.
          Zaman  ve  mekân,  perde  olamazlar.  Şarkta,  garbda,  şimalde,  cenubda,
          dünyada,  Berzahta  bulunsanız,  manen  bir  mecliste  beraber  sayılırsınız.
          Onların manevî yardımları daima birbirine oluyor ve sana da gelir." diye
          beni teskin etti.

                 Ben dedim: Madem şimdi her tarafta Nurlara kuvvetli ve kesretli
          eller sahib çıkıyorlar ve tam muhafaza ve Neşrine çalışıyorlar, elbette ben
          bir parça istirahat etsem tenbellik olmaz.

                                         *  *  *
                 Aziz, Sıddık  Kardeşlerim!
                 Evvelâ: Geçen Mübarek Leyle-i Beratınızı ve gelecek Ramazan-ı
          Şerifinizi  tebrik  ederiz.  Bu  sene  Berat  Gecesi,  Nurcular  hakkında  çok
          Bereketli ve Kerametli olduğuna bir emaresini hayretle gördük. Şöyle ki:

                 Ben Berat Gecesinden az evvel “Asâ-yı Musa” tashihiyle meşgul
          iken;  bir  güvercin  pencereye  geldi,  bana  baktı.  Ben  dedim:  "Müjde  mi
          getirdin?" İçeriye girdi, güya eskiden dost idik gibi hiç ürkmedi. “Asâ-yı
          Musa”  (Haşiye)  üstüne  çıktı,  üç  saat  oturdu;  ekmek,  pirinç  verdim,
          yemedi;  tâ  akşama  kaldı,  sonra  gitti,  tekrar  geldi.  Berat  Gecesinde,  tâ
          sabaha  kadar  yanımda  kaldı.  Ben  yatarken  başıma  geldi,  Allah'a
          ısmarladık  nev'inden  başımı  okşadı,  sonra  çıktı  gitti.  İkinci  gün,  ben
          teessüf ederken, yine geldi; bir gece daha kaldı. Demek bu mübarek kuş,
          hem “Asâ-yı Musa”yı, hem beratımızı tebrik etmek istedi.
                 --------------------------------------
                 (Haşiye): Evet, biz gözümüzle gördük.
                                 Evet                    Evet                 Evet
                             Nureddin        Mehmed         İsmail
   163   164   165   166   167   168   169   170   171   172   173