Page 170 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 170
172 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
ehemmiyetli sıkıntı vermesinin aynı vakitte, böyle burada görülmeyen
bu şiddetli zelzelenin gelmesi gösteriyor ki; Risale-i Nur bir vesile-i
def'-i beladır; ta'tile uğradıkça, bela fırsat bulup gelir.
Nurlara az zamanda çok Hizmet eden Mustafa Osman'ın gayet
tevazukârane ve mahviyetkârane Mektubu, tam onun hâlisane
Sadakatını ve İhlasını isbat edip onbeş senelik haslarla omuz omuza
geldiğini gösterir. Zâten yazdığı “Asâ-yı Musa Mecmuası”, kuvvetli
bir delildir. İşte bu dakikada bunu yazarken, yine hafif zelzele başladı.
* * *
EMİRDAĞ ZABITASIYLA BİR HASBİHAL
"Hem insaniyet namına istediğim bir hukukuma karşı yapılan,
hayretimi mûcib acib bir muamelenin sebebi nedir?"diye bir sualim var.
Birincisi: Bir seneden beri sakladığım şekvamı vermedim.
Şimdi zabıtanın vasıtasıyla Ankara makamatına vermek üzere, bir zâta
gönderdik. Dedim: Afyon Emniyet Müdürü insaflıdır. Ona da bir suret
elden gönderdim. Ondan istirahatıma dair bir eser beklerken, bilakis
beni sıkıştıran zâtlara yazmış: "Bu güzel yazı onun değil, kim yazmışsa
tahkik ediniz." Acaba çok kuvvetli ve Ayn-ı Hakikat o şekvayı nazara
almayıp lüzumsuz, ehemmiyetsiz, zararsız bir yazıyı merak etmek,
benim istirahatımı bozmak; bin liraya ehemmiyet vermemek, beş
paraya çok ehemmiyet vermek gibi olmaz mı? Yüzotuz Risalelerden
binler nüshaları ayrı ayrı yazılarla üç mahkeme inceden inceye
tedkikten sonra ve onları yazanların mühim bir kısmı benimle beraber
mahkemede bulunmaları ve zerre kadar medar-ı mes'uliyet olmadığı
halde, "Kim ona yazıyor diye tahkik ediniz" demek yüzünden bir
kanun, bir maslahat var mı? Bir bîçareyi bu bahane ile karakola
çağırmak, endişe vermek ve bilhassa benim ihbarımla istemek ne
lüzumu var? İşte ben size haber veriyorum: Eğer arzu etsem, binler
adam yazılarımı yazacaklar; hem her tarafta millet ve vatan menfaatine
yazıyorlar.
İkincisi: İnsaniyet namına sizden isterim ki, tâ Bayrama kadar
benim yüzümü dünyaya çevirmeyiniz. Ben sizi düşünmediğim gibi; siz
dahi beni unutunuz. Bu Mübarek Aylarda benim gibi dünyadan küsmüş
bir bîçareyi, Âhiret zararına gayet ehemmiyetsiz dünya işleriyle meşgul
etmeye mecbur etmeyiniz.
* * *