Page 175 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 175
EMİRDAĞ LÂHİKASI-I 177
Kastamonu'da iken nasıl her gün Dualarımda ve manevî kazançlarımda
Nur'un Has Şakirdlerinden Âsiye, Ulviye, Lütfiye'ler, Zehra'lar,
Şerife'ler, Hacer'ler, Necmiye'ler, Nimet'ler, Aliye'ler hissedar olmak
için manen yanımda bulunuyordular; aynen şimdi de öyledirler.
Ben sizleri unutmuyorum. Hattâ bugünlerde birden Ulviye,
Lütfiye'yi merak ettim. İkinci gün, ikisinin de Mektublarını,
hediyelerini aldım; bunların Sadakatlarına bir emare oldu. Eskiden beri
âdetim hediyeleri kabul etmemek ile beraber; sizin Cübbe ve yeleğinizi
bu geceki Leyle-i Kadir'de giyip Âsiye ile beraber Kastamonu'daki
bütün Nur Şakirdleri namına kabul ettim. Fakat kaideme muhalif
olmamak için ona mukabil, Emin'de bulunan Risalelerimden Lütfiye,
Ulviye istediklerini alsınlar veyahut benim hesabıma Mehmed Feyzi ve
arkadaşları onların beğendiklerini yazsınlar.
Benim yanıma çok defa gelen bu hemşirelerimin masum
evlâdları, Nur Şakirdlerinden Masumlar Dairesinde dâhildirler ve çok
defa hatırlıyorum.
* * *
Hadsiz şükür ve hamd ü sena ediyorum ki; sizlerin bu
Mektublarınız, hem Hüsrev ve arkadaşlarına ve makinelerine, hem
Nazif ve yardımcılarına ve makinesine ve bu Kudsî yeni Hizmette
devam edebilmelerine aid sıkıcı çok endişelerimi izale ettiler. Binler
ِ ِ
للّ
د محْل َا. Hattâ Mektublarınızı aldığımdan bir gün evvel, araba ile
ْ َ ُ ٰ
gezmeğe çıkmıştım. Birden, Kur'anın medhine mazhar olan Hüdhüd-ü
Süleymanî kuşu bir müjde vermek istiyor gibi onbeş dakika kadar
yolumuzu takiben sağa ve sola ve yola konup, uçup, yine gelip; hiç bu
acib tarzı görmediğimiz surette, kanaatım geldi ki, yarın beni mesrur
edecek bir haber alacağım. Beni gezdiren Nureddin'e dedim. O da
benim gibi o kuşun o garib vaziyetinden hayret ediyordu. Birden, biz
onun Sırrını ifşa ettiğimizden kayboldu. İkinci gün, hem tesellikâr
Nazif'in Mektubunu ve makinesinin yeni mahsulünü, hem Abdur-
rahman Salahaddin'in medar-ı merak Mektubunu ve bana şapka için
Ankara'da sıkıntı veren vali Nevzad'ın intiharıyla, kendi tokadını ve
cezası kendi eliyle verilmesini ve “Zülfikar” Hizmetine hiç bir taarruz
olmadığını ve devam ettiğini; hem Medreset-üz Zehra'nın Kahramanları
hiç telaş etmeyerek “Zülfikar”a devamlarını ve hakikat-ı hali beyan
etmelerini; ve çok alâkadar olduğum Atabey Kahramanlarının