Page 176 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 176
178 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
ve Lütfü vârislerinin ve büyük merhum Hâfız Ali'nin vekil ve vâris ve
Hizmet-i Nuriyede muktedir arkadaşlarının, Tahirî ve Abdullah
Çavuş'un tebrik Mektublarını ve Aliköyü'nün İmamı Ali'nin bu yeni
taarruzda pek merdane ve Nur Şakirdlerine lâyık bir tarzda ve
hükûmette suallerine karşı manidar ve Hakikatlı cevablarını aldım ve
dedim: İşte Hüdhüdün müjde sözü doğru çıktı.
Nasılki “Asâ-yı Musa” Risalesi tabiatta boğulanları
dalaletten kurtarıyor ve bu zamanda herkese, hususan şübheye ve
inkâra düşenlere lâzımdır ve tiryaktır; öyle de Zülfikar, Ehl-i
İmana ve Ehl-i İlme ve bilhassa Hâfızlara elzemdir. Her bir Hâfız-ı
Kur'an, bu mecmuaya bu zamanda şiddetle ihtiyacı var. Kur'anın kırk
vecihle İ'cazını beyan eden bu Eser, her Hâfızın elinde bulunmalı.
Şimdiye kadar hiç bir zaman tarih göstermiyor ki, Risale-i Nur
gibi, pek çok taifelere ve mesleklere hücum eden, bu derece, pek az ve
hafif tenkidle kurtulmuş olsun. Hattâ yüz derece daha az zahmetle, yüz
derece Kudsî Hizmet ve Mücahede mukabilinde, küçük ve muvakkat
ve netice itibariyle hayırlı bir-iki hapis ve iki-üç İnayetli ve Fütuhatlı
musibet gördüler.
Umuma binler Selâm ve muvaffakıyetlerine Dua.
* * *
Kanaatım geliyor ki; bu sıralarda biz “Zülfikar”ı ve “Asâ-yı
Musa”yı pek çok teksir etmeye mecbur olduğumuz hengâmda ve temiz
olmayan matbaacılar dahi çekinmeleri aynı zamanda bu acib makine
kolayca elimize verilmesi, o iki mecmuanın makbuliyetine bir İşaret-i
Gaybiye ve İnayet-i İlahiyenin bir hârika İkramıdır ve Nurların
Kerametidir.
Evet bir âdi Mektubum için "Kim yazmış?" diye sekiz defa bana
resmen sıkıntı ve eziyet verildiği aynı zamanda, sekizyüz sahifeyi
binbeşyüz nüshaya ve bir milyon sahifelere çıkaran o makine, elbette
gaybdan imdadımıza gelmiş Nurcu ve bin Kalemli bir Kâtibdir. Onun
için bazı sahifeleri sönük çıksa, zarar yoktur. Parlak kısmı, bize
şimdilik yeter. İyi okunmayan kısmı ayrı yapılsın; sonra Elmas
Kalemliler, herbiri bir-iki nüshayı ıslah etsin.
Bir zaman bir memlekete şimendifer geldiği vakit, arabacılar
telaş edip dediler: "Bizim san'atımız bozuldu." Halbuki şimendiferin
gelmesiyle memlekette faaliyet çoğaldığından, faytonculuğa iki kat