Page 199 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 199

EMİRDAĞ  LÂHİKASI-I                                                                                       201


           ve tekellüfe ve kıymetten ziyade kendimi göstermeğe ve ziyade hüsn-ü
           zan edenlere karşı hoş görünmek için kendimi makam sahibi göstermek
           ve Sırr-ı İhlasa tam münafî kendini büyük göstermek ve vakar perdesi
           altında benliğin zararlı ve fâni zevkini aramak haletleri ise, ey nefsim
           meftun olduğun o zevkleri hiçe indirirler.

                  Ey  nefis!  Ey  zevke  mübtela  bedbaht  kör  hissiyat!  Binler
           dünyevî  zevki  alsan, şu vaziyette  yine bozulur,  o  zevk ayn-ı  elem
           olur. Madem yüzde doksan mazideki ahbab âdeta güya beni Berzaha
           çağırıyorlar.  Bu  hazır  zamandaki  on  dosttan  ben  kaçmağa  mecbur
           oluyorum.  Elbette  bu  ihtiyarlık  ve  yalnızlık  hayata,  Berzah  Hayat-ı
           Maneviyesi  bin  derece  müreccahtır..  diye  bu  iki  Hakikatla  hadsiz
           şükürler olsun o ikinci nefs-i emmare tam susturuldu, Kalb ve Ruhtan
           gelen zevke razı oldu, şeytan dahi sustu. Hattâ damarlarımdaki maddî
           hastalık da gayet hafifleşti.

                  Elhasıl:  Ölsem,  Vazife-i  Nuriye  daha  ziyade  İhlas  ile
           rekabetsiz, ittihamsız inkişaf eder.

                  Hem bu zamanda aramadığım cüz'î, muvakkat zevk ve bu hayat
           ve dünya gözüyle Fütuhat-ı Nuriye'den gelen lezzet bedeline; çok ağır,
           soğuk  ve  nâhoş  tekellüf  elemlerinden  ve  hodfüruşluk  zahmetlerinden
           ve tasannu' zararlarından kurtulmak vardır.

                  Hem bu senede bir defa ey nefis; Ruh ve Kalb ile beraber çok
           müştak olduklarınız eski zevkli ve hayatımdaki yaşadığım memleketleri
           ve  ünsiyet  ettiğim  ahbabları  ve  müfarakatlerinden  çok  mahzun
           olduğum  Kardeşleri  görmek  için,  beraber  kısmen  Hakikaten,  kısmen
           hayalen  o  geçmiş  mazide  gezdin.  Sen  de  gördün  ki,  o  sevimli,
           müteaddid  vatanlarımda,  yüzde  ancak  bir-iki  ahbabı  bulabildin.
           Ötekiler, bütün Berzah Âlemine göçmüşler ve o sevimli hayat levhaları
           değişmiş,  elîm  ve  hazîn  bir  vaziyet  almış.  Daha  o  ahbabsız  yerleri
           görmek  istenilmez.  Onun  için,  bu  hayat  ve  bu  dünya  bizi
           kovmadan  evvel  ve  haydi  dışarıya  demeden,  biz  Kemal-i  İzzetle,
           Allah'a  ısmarladık  deyip  İzzetimizle  bu  fâni  zevklerimizi
           bırakmalıyız.
                                                                  قِابْلا وه قِابْلَا
                                                                  ِ
                                                                           ِ
                                                                       َ ُ
                                                                   َ
                                                                             َ
                               Umum Kardeşlerimize binler Selâm ve Dua eden, hasta
                                           fakat tam mesrur Kardeşiniz
                                                 Said  Nursî
   194   195   196   197   198   199   200   201   202   203   204