Page 200 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 200
202 YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN
Sizleri ve umum Risale-i Nur Şakirdlerini ve bilhassa Medrese-i
Nuriyenin Talebelerini ve bilhassa o merhumun akrabalarını, Medrese-i
Nuriyenin mübarek Üstadı Hacı Hâfız Mehmed'in vefatı münasebetiyle
ta'ziye ediyoruz. Ve Nurlar hesabına bütün Ruh u Canımızla biz
dünyada kaldıkça ona Dua-yı Rahmet etmeğe ve Hâfız Ali ve Hasan
Feyzi ortasında daima bütün manevî kazançlarımıza hissedar etmeğe
kat'î karar verdik. O çok ehemmiyetli ve Nur Hizmetinde
muvaffakıyetli, merhum o mübarek zâtın mükemmel Vazifesini bitirip
yüzer manevî evlâd ve hayr-ül halef bırakıp gittiği ve terhis olduğu,
Rahmet ve İstirahat Âlemine çekildiği aynı zamanda, büyük
Üstadlarımın dairesine kazançlarımı bağışladığım zaman; Hâfız Ali,
Hâfız Mehmed, Mehmed Zühdü ve Sav'lı Ahmed ve Hasan Feyzi
içinde ihtiyarım olmadan Hacı Hâfız Mehmed daha hayatta iken on
günden beri onların içinde görüyordum. Derdim: "Vefat edenler içinde
bu da bulunsun..." İlişmedim. Hem hayatta olanlar içinde, hem Üstadlar
dairesinde bulunmasına hayret ederdim. Şimdi bu Mektubunuzdan
anlaşıldı ki; onun hâlisane Kudsî Hizmetinin bir Kerameti olarak
vefatını ihsas ediyordu.. Hâfız Ali, Hasan Feyzi ortasında makamım var
diye iş'ar ediyordu. Cenab-ı Hak onun Defter-i A'maline, Sava
Medrese-i Nuriyede okunan ve yazılan Risalelerin Harfleri adedince
ِ
Ruhuna Rahmetler ve Kabrine Nurlar İhsan eylesin.. يم َّٓا. Ve aynı
َ
sistemde tam hayr-ül halef mahdumu Hâfız Mehmed ve hafidi Ahmed
ِ
Zeki'yi onun Vazifesinin idamesine muvaffak eylesin, يمَّٓا! Ve onların
َ
ِ
umumuna Sabr-ı Cemil İhsan eylesin… َّٓا.
ي
م
َ
* * *
ِ
ه تاَك ر ب و ِ للّا ُ ٰ َ َ ُ ُ ةمح ر و م ُكي ع َل مَلا سل َا هناحبس هم ْ ِ ب ا س
َّ ُ َ ْ ْ
َ
َ َ َ ْ
ُ َ َ ْ ُ
Aziz, Sıddık Kardeşlerim ve Nur Şakirdlerinin Küçük
Pehlivanları!
Asâ-yı Musa âhirlerinde -bazı nüshalarında- mübarekler
pehlivanı büyük Ruhlu Küçük Ali namında bir Kardaşımızın sualine
karşı verdiğim bir cevab var. Onu okuyunuz ki, o zâta bazı mu'terizler
Risale-i Nur'un kıymetini bir derece kırmak için demişler: "Herkes
Allah'ı bilir. Âdi bir adam, bir Veli gibi Allah'a İman eder" diye
Nurların pek yüksek ve pek çok kıymetdar ve gayet lüzumlu tahşidatını
ziyade göstermek istemişler.