Page 212 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 212

214                                                                          YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN


          hocalara bağırarak dedim: "Ey insafsızlar! Neden hem Vazifeniz, hem
          Medresenin  mahsulü,  hem  size  Farz-ı  Ayn  gibi  lüzumu  bulunan  bu
          Hizmet-i  İmaniyede  bana  yardım  etmiyorsunuz.  Belki  de  sizin
          lâkaydlığınızdan  çokların  çekilmesine  sebebiyet  veriyorsunuz.
          "İmam-ı  Ali'nin  (R.A.)  Âhirzamanın  bir  kısım  Hocalarına  vurduğu
          tokattan hissedar oluyorsunuz" diye dehşetli bir itiraz Kalbe gelirken,
          birden  Kalbini  bozmayan  Hocaları  müdafaa  etmek  için  üç  mana  ihtar
          edildi:

                 Birincisi: Resmen iki büyük merkezde, iki heyet-i ilmiye, beyanı
          münasib  olmayan  çok  esbaba  binaen,  her  vesile  ile,  Hoca  kısımlarının
          Risale-i  Nur'dan  çekilmeleri  için  çok  vasıtaları  istimal  ediyorlar.
          Memuriyet gibi derd-i maişet belasıyla bîçare Hocaları dairelerine çekip,
          Nurlardan  uzaklaştırıyorlar.  Bîçare  Hocalar,  Nurların  kıymetini
          bilmiyorlar  değil;  belki  derd-i  maişet  veyahud  o  Heyet-i  Ülemadaki
          büyük  Hocalara  itimad  edip  ve  kendi  tahsil  ettiği  İlm-i  Dinî  kendi
          İmanını  kurtaracak  derecesindedir  zannıyla  lâkayd  kalıp,  Ruhsatla
          amel etmeğe kendine fetva buluyor.

                 İkinci Mana: Bu kadar dehşetli bir hücum ve tazyika maruz kalan
          Risale-i Nur Şakirdlerini, evham yüzünden, güya Menemen ve Şeyh Said
          vakıaları gibi bir hâdisenin ihtimali var diye iki defa imha için, hem perde
          altında eskiden beri düşmanlarım, hem resmen kanun ve idare ve siyaset
          cihetinde  merhametsiz  bir  surette  bazı  Erkân-ı  hükûmetin  bizi  iki  defa
          hapis ve ittiham etmesi ve resmî ve gayr-ı resmî propagandalarla herkesi
          bizden  ve  Nurlardan  ürkütmesiyle  elbette  hassas  ve  bir  derece  zaîf
          Hocalara  ehemmiyetli  bir  korku  verip  bir  mazeret  olur.  Onun  için,
          ekseriyet değil; belki yalnız fevkalâde bir cesaret ve gayret taşıyan bir
          kısım  Hocalar,  Nurlar  Dairesine  girip,  girmeyenleri  de  bir  derece
          afvettirdiler.

                 Üçüncü Mana: Şimdilik te'hir edildi. Bazı Hocalar, "Minare kadar
          yüksek  bir  adamı",  hem  "Alnında  okunacak  bir  yazı  bulunacak"  hem
          "Birden  eli  bir  su  ile  delinecek"  gibi  Hakikatın  perdesi  olan  teşbihleri
          Hakikat  zannetmek  bahanesiyle,  Nur'un  bazı  İhbarat-ı  Gaybiyesi,  sathî
          nazarlarına  muvafık  gelmiyor..  ona  daha  yanaşmıyor.  Cenab-ı  Hakk'a
          hadsiz  şükür  olsun  ki,  bu  zamanda  Risale-i  Nur'da,  Nokta-i  İstinad
          olarak  Avam-ı  Mü'minînin  en  ziyade  muhtaç  oldukları  ve  Nur'da
          buldukları öyle bir Hakikattır ki; hiçbir şeye âlet olmayacak ve hiçbir
          garaz  ve  maksad  içine  girmeyecek  ve  hiçbir  şübhe  ve  vesveseye
          meydan  vermeyecek  ve  hiçbir  düşman  ona  bahane  bulup  çürüt-
          meyecek ve yalnız Hak ve
   207   208   209   210   211   212   213   214   215   216   217