Page 210 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 210

212                                                                          YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN


                 Aziz,  Sıddık,  Bahtiyar  Kardeşim  Süleyman  Rüşdü!
                 Seni  ve  Kardeşin  Kahraman  Burhan'ı  ve  senin  iki  mübarek,
          masum evlâdını ve senin hane halkını, Risale-i Nur namına ve umum
          Şakirdler hesabına, Ruh u Canımızla sizi tebrik ediyoruz. Böyle Kudsî
          ve  daimî  Sevab  kazandıracak  Uhrevî  bir  Hizmete  muvaffakıyetinizi,
          Isparta ve bu memleket istikbalde alkışlayacaktır. Size çok hayırlı Dua-

                               ا

                             للّ
          ları   kazandıracak.     َ ٰ  ْ َ  ِ   ا   ن     َّٓش ا   ء  ,   “Zülfikar”  gibi  daha  çok  emsaline
                             ُ
          muvaffak olursunuz. Bu acib şerait içinde bu fevkalâde muvaffakıyet;
          hem  “Zülfikar”ın,  hem  Sadakatınızın  bir  Kerametidir.  Çok  mübarek
          olan  senin  rü'yan  ki,  Emr-i  İlahî  ile  Kur'anı  Hazret-i  Peygamberimiz
          Aleyhissalâtü  Vesselâm'a  vermek,  Hazret-i  Cebrail'in  Vazifesinin  bir
          Cilvesidir.  İşarettir  ki,  bu  Hizmetiniz;  hem  Rıza-yı  İlahiyeye,  hem
          Rıza-yı  Peygamberîye  (A.S.M.)  muvafıktır.  Mu'cizat-ı  Kur'aniyeyi,
          Mu'cizat-ı  Ahmediye  vasıtasıyla  Ümmet-i  Muhammediyeye  (A.S.M.)
          Tebliğ etmek manasıyla senin rü'yan tabir edilir.

                 Nasıl bir küçücük cam parçasında güneşin bir timsali, ziyasıyla
          o  elindeki  camı  tutanla  münasebetdar  olur;  bir  nevi  muhabere  eder.
          Öyle  de  hususî  bir  tecelli  ile,  rü'yalarda  -Selef-i  Sâlihînde  bu  çeşit
          rü'yalar  görülmüş-  makbuliyet  ve  Rıza  alâmetidir.  Hazret-i
          Peygamber'in (A.S.M.) yanında gördüğün adam da, Nur ve Risale-i Nur
          Şakirdlerinin Şahs-ı Manevîsidir.

                                         *  *  *
                 Vazifemiz,  İhlas  ile  ve  Sebat  ve  Tesanüdle   ve   mümkün
                                               ِ
          olduğu   kadar  ihtiyat  ile    رو َ َ    ا     نت  ً َ َّ ْ    رس  İrşad-ı Alevîyi  fiilen  tasdik

                                     ت
                                              ِّ
          etmek,  ona  göre  hareket  etmektir.  Yoksa,  muarızlara  mukabele
          etmek  ve  onların  hücumundan  telaş  etmek  değil.  Muvaffakıyet  ve
          Fütuhat-ı  Nuriye  ve  revaç  ile  İntişarı  ise,  Vazife-i  İlahiyedir.
          Vazifemizi yapıp, Vazife-i İlahiyeye karışmamak gerektir diye hem
          bana, hem sizin bedelinize teselli buldum.

                                         *  *  *
                 O  beş  Ahmed'den  Safranbolu'da  Hasan  Feyzi'nin  tam  yerine
          geçen  tam  vârisi  Safranbolu'lu  Ahmed  Fuad'ın,  gayet  samimî  ve
          fedakârane  Mektubunda,  benim  bedelime,  aynen  Hasan  Feyzi,  Hâfız
          Ali gibi; bâki kalan hayatını bana verip, benden evvel Berzaha gitmek
          için  Dua  ediyor.  Halbuki  şimdi  Nurlara  onun  hayatı  daha  ziyade
          faidelidir.
   205   206   207   208   209   210   211   212   213   214   215