Page 273 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 273

EMİRDAĞ  LÂHİKASI-I                                                                                       275


           İstanbul'dan aldığı “Zülfikar” ve “Asâ-yı Musa” ve “Siracünnur”u -ki
           Hindistan  Ülemasına  gönderilecekti-  onları  alıp  yolda  bazı  Hacılara
           okutup, beraber Medine-i Münevvere'de Keşmir'li gayet meşhur bir Âlim
           ve Türkçe de güzel bilen zâta teslim etmiş. O zâtın da çok takdir edip kat'î
           teminat  ile  Hindistan  Ülemasının  merkezine  göndereceğini  ve  Medine-i
           Münevvere'ye  mahsus  olan  mecmualar  da  yetiştiğini  ve  sair  yerlere  de
           gönderilen  mecmualar  Selâmetle  yetiştiğini,  Denizli'li  Hâfız  Mustafa'ya
           beraber  arkadaş  olup  ve  yolda  Nurları  okuyarak  giden  hem  genç,  hem
           Nurcu iki Afyon'lu hacı ve başka Hacılar, bu müjdeli haberi bana getirdiler
           ve  hariçte  Risale-i  Nur'un  ehemmiyetli  revacını  ve  makbuliyetini
           müjdelediler. Yalnız Câmi-ül Ezher'e gidecek üç mecmuadan “Zülfikar”
           burada  kaldı,  gönderemedik;  ikisi  gitmişler.  Bunun  Hikmeti  şudur  ki:
           “Zülfikar” ilmî bir geniş Derstir. Âlem-i İslâm'ın Medrese-i Kübrası olan
           Câmi-ül  Ezher'e  Ders  suretiyle  göndermek  münasib  olmadığı  gibi,  hem
           orada  kolera  hastalığının  istilâsıyla  elbette  “Zülfikar”,  lâyık  olduğu
           dikkat-i nazara bu sırada alâkadarane mazhar olamayacaktı.

                                          *  *  *
                  Aziz, Sıddık  Kardeşlerim!
                  Evvelâ:   Nur'un    ehemmiyetli    Kahramanlarından,    Nur'un
           ehemmiyetli  mecmualarını  Mekke-i  Mükerreme'ye  götürüp  gayet  büyük
           bir Hind'li Âlim Ahmed Ali Şimşirî'ye teslim edip, hem Hindçe tercüme
           etmeğe   ve  Hind'e  de    göndermeğe   teminat   alan   Kardeşimiz    Hâfız



           Mustafa'ya   binler     للّا  َكراب   ve     للّا  ءَّٓ ا   ش ام  ve    للّا    َ كدعسَا    deriz.
                               ُ ٰ
                                                               ٰ
                                                 َ ٰ
                                                    َ َ
                                    َ َ
                                                                   َ َ
                                             ُ
                                                                      ْ
           Medreset-üz  Zehra,  Mekke-i  Mükerreme'deki  o  büyük  zâtla  muhabere
           etsin. Adresi şudur: "Mekke-i Mükerreme'de Bab-üs Selâm'da Ahmed Ali
           Şimşirî" diye Mektub yazabilirsiniz.

                  Sâniyen:  Bu  defaki  hâdise,  bir  habbeyi,  evham  yüzünden  çok
           kubbeler  yaptıklarını  öğrendik.  Bir  emaresi  de  şudur:  Dâhiliye  vekilinin
           emriyle gece içinde Afyon valisi, emniyet müdürüyle buraya gelip gecede
           menzilimi  basmak  istemişler.  Müddeiumumî  muvafakat  etmediğinden
           sabaha kadar bekleyip en ziyade aleyhimizde bulunan iki adamı tayin edip,
           kilidimi kırıp füc'eten baskın vermeleri; hem aynı gün (Haşiye) faytonla
           çıktığım vakit -burada emsali vuku'
                  -----------------------------------
                   (Haşiye):  Evet,  buradaki  Nur  Şakirdleri  namına  tasdik  ediyoruz,  hâdise  aynen
           vuku' buldu.
                   evet             evet              evet               evet                      evet             evet
             Terzi Mustafa    İsmail   Mustafa     Hizmetkârı Nuri     Hayri  ve    Halil
   268   269   270   271   272   273   274   275   276   277   278