Page 276 - Risale-i Nur - Emirdağ Lâhikası
P. 276

278                                                                          YİRMİYEDİNCİ MEKTUBDAN


          bütün  kanunsuz,  gaddarane  zulümden  de  kurtaracağına  kat'î  kanaat
          etmeliyiz. Şayet bir parça sıkıntı, zahmet, zarar da görsek, binler derece
          o  zahmetten  ziyade  Rahmet  ve  İhsan-ı  İlahiyeye  ve  sevaba  mazhar
          olmakla  beraber  pek  çok  bîçare  Ehl-i  İmanın  İmanlarına  başka  bir
          tarzda bir Kudsî Hizmet hükmüne geçeceğini Rahmet-i İlahiyeden pek
          kuvvetli ümid ediyoruz.

                 Bu hâdisenin on vecihle kanunsuz olduğunu beyan ediyorum:

                 Birincisi: Üç mahkeme ve üç ehl-i vukufun ve Ankara'nın yedi
          makamatından  ve  adliyelerin  elinde  iki  sene  Risale-i  Nur  tedkik  ile
          nazardan  geçtiği  halde,  ittifakla  hiçbir  muhalif  kalmadan  hem  umum
          Risalelerin beraetine, hem Said ile beraber yetmişbeş arkadaşı birlikte
          beraet ettirildiği ve bir gün bile ceza verilmediği halde, yeniden evrak-ı
          muzırra  gibi  onlara  el  uzatmak,  ne  derece  kanunsuzdur,  zerre  kadar
          insafı olan bilir.

                 İkincisi:  Beraetinden  sonra  üçbuçuk  sene  Emirdağı'nda
          münzevi,  garib,  kapısını  hem  dışarıdan  kilit,  hem  içeriden  sürgü  ile
          kapayan ve yüzde bir adamı zarurî bir iş olmasa yanına kabul etmeyen
          ve  yirmi  seneden  beri  devam  eden  Te'lifini  de  bırakıp,  daha  Te'lif
          etmeyen  bir  adama  dünya  siyaseti  için  kapısının  kilidini  kırıp  yanına
          gelip,  Arabî  Evradından,  yanındaki  iki  Levha-i  İmaniyeden  başka
          taharriciler  birşey  bulamadıkları  halde,  bu  eziyetin  ne  derece  hilaf-ı
          kanun olduğunu, zerre kadar Aklı bulunan anlar.

                 Üçüncüsü:  Mahkemece  yetmiş  şahidin  tasdiki  ile,  yedi  sene
          harb-i  umumîyi  bilmeyen  ve  merak  etmeyen,  sormayan  ki,  şimdi  on
          senedir   aynı   o   halde   bulunan    ve    yirmi    seneden    beri    hiçbir
          gazeteyi    okumayan    ve     dinlemeyen     ve     otuz     seneden     beri

                                   ِ ِ
               ِ
          ِ
                      ِ
                                       ِ
            ة
             سايسلا و     ناَطيَّﺸلا نم   للّاب ذوعَا deyip siyasetten bütün kuvvetiyle
                                    ٰ
            َ َ  ِّ  َ   ْ     َ        ُ ُ
          kaçan ve yirmiiki sene işkenceli sıkıntılar çektiği halde ehl-i siyasetin
          nazar-ı dikkatini kendine celbetmemek ve siyasete karışmamak için bir
          defa istirahatı için hükûmete müracaat etmeyen bir adama, dehşetli bir
          siyasî  gibi  ve  siyasî  entrikacısı  gibi  onun  menzilini  ve  inzivagâhını
          basıp hasta halinde emsalsiz bir sıkıntı Ruhuna vermek, hiçbir kanuna
          muvafık  gelir   mi?   Zerre  kadar  Vicdanı  bulunan,  bu hale acıyacak.
   271   272   273   274   275   276   277   278   279   280   281